AKP, Mayıs 2019’ta açıkladığı “Yargı Reformu Strateji Belgesi” kapsamında hazırladığı 4.yargı paketini TBMM’ye sunma aşamasına geldi. Faşizm ne zaman “reform” dese, bir baskı yasası yürürlüğe girecektir. Burada “Reform” kelimesi baskı yasasını gizlemek için kullanılır. Hiç bir “yargı reformu” bir önceki yasadan daha demokratik olmamış, özgürlükleri çoğaltmamıştır. Hepsi AKP faşizminin yönetememe krizi büyüdükçe, halka saldırısında yargıyı daha fazla silah olarak kullanmak için gündeme gelmiştir.
Bu yargı paketi ile halkın avukat hakkı ortadan kaldırılıyor.
Nasıl mı?
Şu noktaya dikkat:
Paketteki düzenlemeler arasında “soruşturmanın amacını tehlikeye düşürecek somut delillerin bulunması” halinde, avukatların müvekkilleriyle görüşmesinin “bekletilmesi” yasal hale gelecek. Tabii ki halk düşmanı AKP kurmayları bu öngörüyü “Soruşturmanın daha sağlıklı ve hızlı ilerlemesi açısından” pakete koyduklarını savundu.
Zaten mevcut durumda karakol denilen işkencehanelerde avukatların müvekkilleri ile görüşmesi polisin keyfiliği ile engelleniyor. Artık bu yasa haline getirilecek yeni yargı paketi ile.
Yani savcı eğer soruşturmanın selameti (!)için gözaltında tutulan kişinin avukatı ile görüşmesini yasaklayabilecek. Ne kadar süreyle? TAM 15 GÜN! Bu süre işkence izlerinin kapanması için yeterli bir süre. Yani 3 gün işkence yapıp istediği ifadeyi aldığı kişinin kendisini “işkence ile ifadem alındı” diyerek savunmasına da engel olmuş olacaklar.
İzmir Barosu Yönetim Kurulu üyesi, avukat Deman Güler de 4. yargı paketindeki bu düzenlemenin hem Türkiye’deki hukuk mevzuatına hem de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6.maddesinde yer alan “adil yargılanma” ilkesine aykırı olduğunu söylüyor.
Herkesin bir avukat hakkından yararlanması gerektiğinin hukukun ve avukatlık mesleğinin “özü” olduğunu dile getiren Güler, düzenlemenin “adil yargılanma” ilkesini nasıl zedeleyeceğini DW Türkçe’ye şöyle anlatıyor:
“Özellikle ceza yargılamasında -avukat ne işe yarar- diye sorarsak, avukat kendisini savunmak isteyen fakat yasayı, uygulamayı bilmeyen kişilere profesyonel destek veren kişiye denir ve bu işe yarar. Siz bunu ortadan kaldırdığınızda, -soruşturma, kovuşturma aşamasında avukat göremezsiniz dediğinizde, o zaman kişilerin adil yargılanma hakkı ortadan kalkmış olur ve doğrudan doğruya avukatlık mesleğinin özüne bir müdahale olur. Avukatları bırakın, yurttaşların haklarının temelden çiğnenmesi söz konusu olur.”