3 Sivas Katliamcısının Davası, “Zaman Aşımı” Gerekçesiyle Düşürüldü… Katillere ve Hamilerine Zaman Aşımı Yok!

Eren Ceylan, Murat Karakaş ve Murat Sonkur… Sivas Katliamı’nın 3 faili.
Murat Karataş ve Eren Ceylan, “Madımak Otelini yakarak 35 kişinin ölümüne neden olmak” ve “45 kişiyi yangın çıkartmak suretiyle öldürmeye kalkışmak” suçundan 15’er yıl hapse mahkum edilmişlerdi.
Murat Sonkur’a ise, “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” suçundan 3 yıl ceza verilmişti.
Murat Karataş ve Eren Ceylan’ın Madımak otelini yakmak suçları sabit. 45 kişiyi yakarak katlatmeye kalkışmak suçları sabit.
İşte bu katliamcıların davaları, önceki gün, Türkiye Cumhuriyeti yargısına bağlı Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından “zaman aşımı” gerekçesiyle düşürüldü.
Sivas katliamı bir kez daha devlet tarafından sahiplenildi.
Bu katliamcılar, artık ortalıkta rahatlıkla dolaşabilecekler.
Bu katliamcılar, yarın karşımıza tıpkı Temel Karamollaoğlu gibi, tıpkı Hizbullah katilleri gibi, “milletvekili” olarak da gelebilirler.

DURUŞMADA İKİ TARAF VARDI: FAŞİZM VE HALK; KATLEDENLER VE KATLEDİLENLER!

14 Eylül günü Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan duruşmada, “CUMHURİYET’İN SAVCISI, “30 yıllık olağanüstü zaman aşımı süresinin 2 Temmuz’da dolduğunu söyleyerek üç “firari” katliamcı hakkında zaman aşımı uygulanarak davanın düşürülmesini” talep etti.

KATLEDİLENLERİN AVUKATLARI ise, dosyanın “insanlığa karşı işlenen suç” olarak değerlendirilmesini ve dosyanın zaman aşımı nedeniyle düşme ihtimalinin ortadan kaldırılması gerektiğini belirttiler.
Mahkemenin firari sanıkların iadesini talep ederken yazdığı talepnamede zaman aşımı süresine atıf yapmasının ihsas-ı rey anlamına geldiğini savunan avukatlar, firari sanıklar hakkında çıkartılan kırmızı bülten talebinin yenilenmesini istediler.

MAHKEME, katledilenlerin avukatlarının değil, savcının talebini kabul etti.
Hükmünü açıklayan Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi, “Türk Ceza Kanunu’ndaki zaman aşımına ilişkin hükümleri dikkate alarak, kamu davasının üç sanık yönünden de düşmesine” karar verdi.

SİVAS KATLİAMI DEVLET KATLİAMIDIR; ZAMAN AŞIMI KARARI DA BUNUN KANITIDIR!

2 Temmuz 1993’te, Sivas’ta Madımak Oteli’nde 33 aydınımız, gencimiz faşistler ve şeriatçı gericiler tarafından yakılarak katledildiler. Yakan, yaktıran, himaye eden faşist iktidardı.
Katliamın devlet tarafından sahiplenilmesi, o gün başladı.
33 İnsanımız yakılarak katledilirken, Başbakany, Başbakan yardımcısı, bakanlar, komutanlar, polis şefleri seyrettiler.
Başbakan Tansu Çiller, “Çok şükür, otel dışındaki halkımız bir zarar görmemiştir” dedi.
Dönemin İçişleri Bakanı DYP’li Mehmet Gazioğlu katliamdan dolayı Aziz Nesin’i suçlayarak, “Aziz Nesin’in halkın inançlarına karşı bilinen tahrikleriyle halk galeyana gelerek tepki göstermiştir.” dedi, katliamı savundu.
Bugün “Altılı Masa”da, demokrasi savunucusu yerine konulan o günün Sivas Belediye Başkanı olan Refah Partili Temel Karamollaoğlu, saldırgan kitlenin önüne geçip, “Bir defa şöyle bir fatiha okuyalım. Şunların ruhuna el fatiha diyelim” dedi.
Dönemin Sivas Emniyet Müdürü Doğukan Öner, polise, katliamcılara “Müdahale etmeyin” emrini verdi.
Mahkemeler de, bugün aynısını yaptı. Katliamcılara “müdahale etmeme”nin yargı ayağını tamamladılar.

HALKIN ADALETİNDE ZAMAN AŞIMI YOK!

Sivas’ın hesabı, faşizmin mahkemelerinde sorulmadı, sorulamaz. O hesap, halkın hesabıdır ve halk tarafından sorulacaktır. Halkın büyük adaletinde ise, halka karşı işlenen suçların “zaman aşımı” yok.
Sivas katliamcıları, faşizmin “zaman aşımı”ndan yararlanabilirler; halkın zaman aşımından yararlanamayacaklar.

Sosyal ağlarda paylaşın