19 ARALIK RAKAMLARI GERÇEKLERİ ANLATIYOR

2000 yılının 19-22 Aralık günleri boyunca süren Hapishaneler Operasyonu’nda, Türkiye tarihinin en kanlı sayfalarından biri yazıldı. Dökülen kan halkındı. Kan dökenler ise, bu ülkeyi yönetenlerdi.

O gün de, aradan geçen 20 yıl sonra da, hiç kimsenin kuşkusu yoktur ki; ülkeyi yönetenler, IMF’nin, Amerika’nın emrindedir.
Ve hiç kimsenin kuşkusu kalmamış olmalıdır ki, 19 Aralık’ta dökülen kan, IMF için, Amerika için dökülmüştür.

19-22 Aralık katliam saldırısı, devrimci tutukluların haklı, demokratik taleplerle başlattıkları ölüm orucu direnişini kırmak için yapılmıştı.
Ölüm orucu direnişini kırmak, tüm halk muhalefetini sindirme planının ilk adımıydı. 19 Aralık’ın üzerinden yıllar geçti.
Geçen yıllar kanıtladı ki, halkı sindirme ve teslim alma amaçlarına ulaşamadılar. Direniş, yedi yılda 122 şehit vererek, halkın direnişinin yok edilemeyeceğini tarihe bir kez daha kaydetti. Bugün onların mirasıyla kavga sürüyor.

Yalan, politikada haksızlığın, güçsüzlüğün ifadesidir. Gerçek ise, kendine güvenenlerin, doğru, haklı, meşru olduğuna inananların silahıdır.
19 Aralık katliamını haklı ve mazur göstermek için durmaksızın yalan söylediler. Yalanlarını gazete manşetlerine taşıdılar.

19-22 Aralık saldırısıyla ilgili açılan davalarda da bu yalanlarla katliamı meşrulaştırmaya çalıştılar.

19 Aralık, başından sonuna adaletsizliğin bu ülkedeki en kanlı ve en büyük anıtıdır.


19 Aralık’ta hangi hapishanede ne yaşandı, 20 yıl sonra tekrar hatırlatıyoruz.

Korkutmak için katliamlar yapıyor, sindirmek ve düzenlerini sürdürmek için yalanlar söylüyorlar.


Emperyalizmden ve faşizmden korkmuyoruz.
Gerçekleri yazmaya devam edeceğiz.
Gerçeğin zaferi, onların döktükleri kanda boğulması demektir.



Sosyal ağlarda paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.