Yüksel’de 1724. gün.
1724 günü gözünüzün önünde canlandırmaya çalışın.
Yıllara, aylara bölün.
4 yılı aşkın bir zamandan sözediyoruz.
1724. gün…
Bir Yüksel direnişçisi, insan hakları anıtına doğru giden yolu adımlamaya başlıyor yine…
Binlerce kez ortaya konulan kararlılıkla yürüyor.
“İşimizi geri istiyoruz” yazılı kırmızı önlüğü üstünde direnişçinin.
Ağır ve fakat kararlı adımlarla ilerlerken,
sloganlarını atmaya başlıyor:
“İşimizi geri istiyoruz!”
“Direne direne kazanacağız!”
“Direne direne kazanacağız!”
Alanda hazır beklemekte olan polisler hemen müdahale ediyorlar.
Ellerinden ayaklarından tutup bir anda havaya kaldırıyorlar Dersulu’yu ve
“alanın” dışına çıkarıyorlar.
Dersulu alandan biraz azaklaştırdıktan sonra bırakılıyor.
Fakat Dersulu eylemi bırakmıyor.
Anlatmaya devam ediyor halka:
EŞKİYALAR YOL KESİYOR!
“Görüyorsunuz burda… ben bir öğretmenim.
KHK ile işten atıldım.
Anayasal hakkımı kullanmak istiyorum, ama gördüğünüz gibi
bu eşkiyalar yol kesiyor ve benim anayasal hakkımı gasp ediyorlar.
Bu ülkede adaletsizlik o kadar fazla ki,
adaletsizliği dile getirmenin önüne geçmek için
her yolu deniyorlar.
Bu ülkede kim adalet istiyorsa, AKP iktidarının emrindeki polisler, bu şekilde davranarak buna engel olmak istiyorlar.”
Dersulu konuşmaya devam ediyor.
Bir çok kez olduğu gibi, halkın farklı kesimlerinin sorunlarını, farklı direnişleri de gündeme getiriyorlar Yüksel’de.
Yüksel direnişlerin anası.. ana meydanı..
1724. günde Yüksel direnişinin gündeminde Simbo işçileri var.
Dersulu’ya kulak vermeye devam ediyoruz:
BİZ YİNE BURDAYIZ!
“Aynı şekilde işten atmanın yasak olduğu bir dönemde
patronların yanında olan AKP iktidarından güç alan patronlar, Simbo işçilerini işten atıyorlar; kod 29’la…
Bu işçiler 200 gündür direniyorlar.
Ve yine anayasal hakları olan yürüyüş haklarını kullanmak istiyorlar.
Ankara’ya yürüyecekler.
AKP’nin emrindeki polisler
işkenceyle iki işçiyi gözaltına alıyorlar.
Biz 1724 gündür bu alanda
işimiz ekmeğimiz için mücadele ediyoruz.
ve şunu söylüyoruz:
Baskılarla, zulümle, işkenceyle adalet talep edenleri sindiremezsiniz yıldıramazsınız.
Bize defalarca işkence yaptılar, tutukladılar,
binlerce lira para cezası kestiler.
Biz yine buradayız.
Bu halka yapılan zulmü teşhir etmek için gene burada olacağız.
Hergün buraya geleceğiz.
Adalet istemekten vazeçmeyeceğiz.
İşimizi geri istiyoruz.
Emekçiyiz haklıyız
Mutlaka biz kazanacağız.”
Bu sloganla 1724. gün Yüksel eylemi sona eriyor.
Direnişciler, şu andan itibaren yarına hazırlanacaklar.
Alkışlar duyuluyor etraftan… bir kadın çevredekilerin duygularını dile getiriyor: “Mücadelene sağlık…”
Evet, Yüksel direnişçilerinin
hiç inmeyen ellerine, susmayan dillerine, yürümekten, her gün oraya gelmekten yorulmayan ayaklarına sağlık.
Direnişlerine sağlık!
Yüksel tarih yazmaya devam ediyor.
