Gençliğimi verdim. 48 yaşındayım hiç kimse işe almıyor. Ben ne yapayım, aç mı kalayım? Sabahleyin simit satıyorum fabrika önünde. 20 lira kazanayım diye, 25 lira kazanayım diye, evime ekmek götüreyim diye… Beni kimse bu yaşta işe almıyor.
Gençliğim BİMEKS’e kölelik ile geçti, beni sömürdüler.
Çocuklarıma bakamadım.
Benim bir tane çocuğum hasta, ilaç kullanıyor. Ben ne yapayım, ne yapayım? Söyleyin!..
Yeter, yeter! Daha ne yapayım?
Ben hayatımda bir tane polisle karşı karşıya gelmedim.
Ben bu polisleri çocuklarım bilirim. Ben sizi karşımda görmek istemiyorum. Arkamda görmek istemiyorum.
Şerefsiz ders veriyor benim gençlerime. Hırsızlık dersi mi veriyor, ne dersi veriyor?
Bacaklarım tutmuyor, ayaklarım tutmuyor.
Oturmadım BİMEKS’de, satış yapayım diye.
Bu mu bana vebali?..
Yeter artık!
Cumhurbaşkanı sesimi duymuyor mu?”
Duymuyorlar!…
Duymazlar!…
Bu düzenin sömürücüleri, BİMEKS’in, BOĞAZİÇİ ÜNİVER- SİTESİ’NDE DERS VEREN patronu gibi asalaklardır. AKP iktidarı, Sabancılar, Koçlar ve bilumum asalak patronlar emekçi halkın sesini duymazlar.
Çünkü onlar korkak ve alçak- tırlar.
Çünkü onlarla aynı sınıftan değiliz.
Onlar, ezen sömüren, biz ise ezilen ve sömürüleniz!
Onlar, varlık zenginlik içinde yaşarken, bizler, yoksulluk içinde yaşamaya mahkumuz.
Onlar lüks arabalara binsinler diye, biz gece gündüz çalışmak, sömürülmek zorundayız.
Onlar, uzun uzun yaşasınlar diye, biz işçiler, emekçiler olarak ömrümüzün baharında ölmek zorundayız.
Onların çocukları, özel okullarda okusun, lüks ve sefa içinde yaşasınlar diye, bizim çocuklarımız okumak için çocuk yaşta çalışmak zorunda bırakılıyor.
Kan emici asalak patronların daha çok kazanmaları için iş cinayetlerinde günde beş-altımızının ölmesi, madenlere canlı girip ölü çıkmamız gerekiyor.
TÜM BUNLARIN TEK NEDENİ;
Zenginlerin daha zengin, yoksulların daha yoksul yaşaması, KOÇ’ların SABANCI’ların düzeninin sürmesi içindir.
KOÇ’ların ve SABANCI’ların sömürüsü devam etsin diye, 18 milyonumuzun yoksulluk içinde yaşaması gerekiyor.
Yoksulluğun çaresi SOSYALİZMDİR.
Yoksulluğun çaresi DEVRİMDİR.
Devrim; bir parça ekmeği olmayan çocuklar için yoksulluktan başka bir yaşamı olmayan ezilenlerin, sömürülenlerin mutlu mesut yaşamaları içindir.
NEDİR SOSYALİZM?
Üretenlerin yöneten olmasıdır.
Mutlu ve adil bir hayattır.
Kimse tarafından sömürülmemek, kimsenin seni kandırmasına izin vermemektir.
Kimsenin, diğerinden daha üstün olmamasıdır.
İnsanların birbirini karşılıksız sevmesidir. Bu sevginin kardeşler arasındaki sevgiden farksız olmasıdır.
Yüreklerin ve ellerin birbirine bağlılığıdır.
Yoksulluk ve açlık ile savaşmaktır.
Birlikte üretmek, birlikte paylaşmaktır.
Halkların kardeşliğidir, halkların el birliğiyle kendi kendisini yönetmesidir.
Sevgi ve beraberliktir.
Hiç açlık çekmemek, açıkta kalmamaktır.
48 yaşındaki BİMEKS işçisinin işsiz kalmamasıdır.
Açların karnının doymasıdır.
Evsizlerin ev bulmasıdır.
Emperyalizmi ülkemizden kovmak, sömürüye son vermektir.
Bir daha hiçbir zaman zulüm, baskı görmemektir.
İnsanların gerçekten özgür, eşit ve mutlu olmasıdır.
İşte böyle bir dünyayı kurmak, ekmeğe ve adalete doymak için bugünden birleşelim, mücadele edelim!