Yozgat’ın bir mahallesinde çocuklarımız, evlerindeki eski halıları, kilimleri mahallenin meydanına serip kendilerine halı saha yapmışlar.
Nasıl bir hayal dünyası, nasıl bir iddia ve nasıl bir yaratıcılık.
Çocuklarımızın gücü ve iddiasıdır.
Anadolu’nun çocukları, her durumda, her dönem yoklukla, yoksullukla başbaşa bırakıldılar.
Bu koşullarda büyüdükleri için farklıdırlar.
Yokluk, yoksulluk içinde yaratmayı öğrenirler.
Yok demezler, olmaz demezler, en eğreti haliyle bile olsa, bir çözüm üretirler.
*
“Anadolu işi” der kimisi o tür çözümlere. Doğrudur, Anadolu işidir.
O “iş”, yoktan varetme işidir.
Yozgatin çocukları da öyle yapmışlar.
*
Erkek çocuklar için, futbolsuz bir çocukluk hemen hemen yoktur ülkemizde.
Her mahallenin çocukları, ne yapar eder, kendilerine bir “top sahası” yaratırlar.
Yaratırlardı, dememiz daha doğru şu anda.
30-40 yıl önce böyleydi.
Her mahallenin top oynanabilecek bir “arsası”, meydanı vardı.
Kapitalizm çok gördü bu sahaları çocuklara.
Özellikle büyük şehirlerde top oynayacak arsalar bırakılmadı. Yağmacı kapitalizm, şehirlerde her boşluğa bir apartman, bir AVM, üç dükkan yapma hesabıyla ne park yeri bıraktı, ne top sahası, ne deprem koruma alanı.
*
Halı sahalar, spor salonları da yapıldı tabii; ama artık “paralı” idi herşey. Sokak arasında öyle “bedava” top koşturamazdınız… top oynayacaksanız, ya klüplere üye olacaksınız, ya sahalara…
*
Yozgat’ın yoksul ve güzel çocuklarına… Anadolumuzun bütün çocuklarına sözümüz olsun.
Bir gün bu ülkede devrim olduğunda -ki mutlaka olacak- bütün Anadolu’yu sereceğiz ayaklarınızın altına, halı saha niyetine…
Parklar, top sahaları, oyun alanları, spor salonları, hepsi olacak ve PARASIZ tabii ki!
İddianızın, yaratıcılığınızın, ufkunuzun önündeki tüm engelleri kaldıracağız bir bir.
*
Çocuklarımız… yoksul, yoksun, güzel çocuklarımız; devrimimiz bugünlere kadar kaldığı için affedin bizi. Ama sizin çocuklarınız devrimde büyüyecek. Halkın iktidarında büyüyecek. Bu nasıl mı olacak? Siz yapacaksınız, siz…
Köy meydanına halı döşer gibi… adım adım, kare kare, dünyanın Türkiyesi’nde devrimi dokuyacaksınız.. Eminiz, tarihi biiyor, sizi tanıyoruz; siz bunu başaracaksınız…
Top oynamış terlemiş alınlarınızdan, Anadolu’nun en kalender haliyle bakan gözlerinizden öpüyoruz.