YAĞCILIĞIN SOYSUZLAŞMIŞ HALİ!…

Erdoğan’ın İçişleri Bakanı Soylu, “Recep Tayyip Erdoğan sadece Türkiye’nin değil bu coğrafyanın ve insanlığın büyük devrimcisidir.” dedi.

Birini övmek için övülen insanın, biraz da olsa meziyet sahibi olması gerekir. Ya da ona benzer bir şeye. Onur gibi, ahlak gibi, dürüstlük gibi, haysiyet gibi. Bu değerlere herkesin sahip olabileceğini ve hatta halkın tamamının sahip olduğunu söyleyebiliriz. Tabii halkın ifadesinin altını çizmekte fayda var. Halktan olmayan, halk olma özelliğini yitirmiş kişilerin bu değerlerin bazılarını, çoğunu, hatta hepsini kaybetmesi de olağandır. Çünkü değerler halka aittir. Halk olma özelliğinin yitirilmesi bu değerlerin yitirilmesi ile doğru orantılıdır.

Eklemek gerekir ki birini övmek iyi değildir, hoş görülmez.  “Yüzüne karşı övme !” der halkımız. Meziyetlerinden bahsederken birinin, dikkat etmek gerekir. Aksi halde öveyim derken yağcılık yaftası yemek de olasıdır, ayıplanmak da mümkündür. İşin özü; övmenin yapılış biçimi, yapan kişi, yapılış amacı vs önemlidir.

 Halk birini övmek adına, meziyetlerinden bahsetmek adına, övgünün muhatabına hiç sahip olmadığı özellikler giydirmeyi, hiç olmadığı biriymiş gibi göstermeyi  hiç sevmez. Bunu yapana yağcı der, yardakçı der. Süleyman Soylu’nun son yaptığı açıklamadaki Erdoğan hakkında kullandığı ifadeyi nasıl tanımlamalı ?  Yardakçılık ? Yalakalık ? Yağcılık ? Bunların her biri denebilir, hepsi de. Ama hiçbiri yeterli gelmez. Süleyman’ın lığın, yardakçılığın EN SOYSUZLAŞMIŞ hali. Bu kelimelerin hiç biri literatürde olmasa benzer yaklaşımlara “soysuzluk etme” dense cuk diye oturur. 

Yağcılar, yalakalar sevilmez evet.  Yapılan kişiden daha çok, yağcılık yapandan iğrenilir. Fakat yağcının umrunda değildir, çünkü bunu yapmakta menfaati vardır. Dünya yansa umuru değildir. Tek derdi yaranmaktır ve yamanmaktır. Ar damarı çatlamıştır onun.

Soysuz Süleyman’ın ar damarı çatlamıştır tespitine kendisi ile çıkar ilişkisinde olanların dışında karşı çıkacak kimse kalmamıştır. Erdoğan’a yalakalık yapmak için insanlığın en soylu damarı, devrimciliği kullanması ancak Soysuza yakışan bir utanmazlıktır!

Sen her fırsatta devrimci avına çık, tasmalılarını halkın evlerine, kurumlara saldırt… devrimcileri en alçak, en ahlaksız yöntemlerle hapishanelere doldur… Sonra, Erdoğan’ı övmek için “devrimcidir” de! Kelimelerin kifayetsiz kaldığı yer böylesine bir alçalma olunca durumu anlatmak daha da zorlaşıyor. 

Daha bir hafta bile olmamış ; 82 kişiyi işkence ile gözaltına aldırdığı insanların hemen tamamı devrimcidir. Mafyacıların soytarı Sülü’sünün utanmasını beklemek saflık olur evet. Birilerini övmek için can düşmanlarının  kimliğini kullanmak ancak soysuzlara yakışır…

Öte yandan şurası da bir gerçek: Nasıl övecek Erdoğan’ı ? En hırsız mı desin, en katil mi, en onursuz, en doymaz, en görgüsüz mü ? Bunlar Erdoğan ile özdeşleşmiş özellikler. Erdoğan dendiğinde akla gelen bunlar. Bunları Erdoğan’dan çıkartsanız ortada Erdoğan diye biri kalmaz. Gelgelelim yalaka Sülü bu özellikleri ile de Erdoğan’ı övemez.  İçinde bulunduğu cenahın, ya da hizmet ettiği sınıfın, övüneceği tek bir değeri de yok. O yüzden de halkların değerlerini kullanacağını sanıyor.

Sözümüzü Soysuz’a şu gerçeği hatırlatarak bitirelim: Ne Erdoğan’a devrimci diyerek devrimciliği kirletebilirsin, ne de Erdoğan’ı yüceltebilirsin!

Kimliğiniz halk düşmanlığıdır. Sıfatınız karşı-devrimciliktir. Yeriniz bataklıktır.

O bataklıktan devrimcilik çıkmaz; çıksa çıksa, böyle soysuzlaşmış, alçalmış, aşağılıklaşmış bir yağcılık çıkar.

Sosyal ağlarda paylaşın