Defalarca polis tarafından gözaltına alındı, faşist basın tarafından DHKP-C lideri, Türkiye sorumlusu, üst düzey yönetici gibi gösterildi. Aynı klavyeden, polisin hazırladığı haberler servis edildi hem de kelimesine dahi dokunulmadan.
Her gözaltına alınışı sonrası tutuklandı.
Ayalarca süren tutukluluklar yaşadı.
Her tutukluluğun ardından tahliye oldu ancak polis bir şekilde tutuklamak için tekrar gözaltına aldı. Bu kimi zaman tahliye sonrası daha mahkemedeyken, kelepçeleri çözülmeden oldu bu kimi zaman tahliye edilişinin bir kaç gün veya hafta sonrasında. Ancak polisin derdi tutuklayıp ceza almasını sağlamak. Ancak hukukun “h” sinin olmadığı AKP iktidarının yargısı bile ceza verebileceği bir gerekçe bulamadı.
Devrimci Caferi Sadık Eroğlu yine gözaltına alındı.
Daha bir kaç hafta önce serbest kalmasını hazmedemeyen polisin C. Sadık Eroğlu’nu hangi gerekçe ile gözaltına aldığı sorusunun cevabını, gözaltına alan polislerin dahi bilmediğine kimsenin kuşkusu olmasın.
Siyasi davalarda, özellikle devrimcilerin yargılandığı davalarda yargılanan kişi önce tutuklanır sonra “suç” bulunur. Yoksa icad edilir. Burada belirleyici olan hukukun ölçüleri asla değildir. Belirleyici olan sistemin hapsetmek istemesidir. Ve genellikle benzeri davalarda mahkemeler önceden alınmış karara hukuki kılıf uydurma işlevi görürler.
Caferi Sadık Eroğlu defalarca tutuklanıp serbest bırakılmasına rağmen tekrar gözaltına alınması yeni bir siyasi komplo girişimidir. AKP iktidarının içişleri bakanı SS (Süleyman Soylu) devrimcilere sürdürdüğü saldırıların devamı olan bu gözaltının hiç bir yasal, hukuki dayanağı olmadığı çok açıktır. Tek dert iktidarın Eroğlu’nu tutuklanması ve ceza almasıdır.
Bu konuda iktidarın en büyük yardımcısı faşist medyadır.
Bugün yaşanan gözaltı ile ilgili Halk Cephesi yaptığı açıklamada şöyle dedi: “AKP faşizminin devrimcilere ve kendisine muhalif her kesime yönelik sıkça başvurduğu komplo saldırılarından biriyle daha karşı karşıyayız. Sadık Eroğlu geçtiğimiz aylarda, tutuklu olduğu dosyadan tahliye edildi ve hakkında ev hapsi adli kontrolü verildi. Geçen sürede Sadık Eroğlu ikametgahında yaşadı. AKP faşizmi Sadık Eroğlu tutuklu iken hakkında verilen tahliye kararını kabul etmemiş ve yasadışı bir şekilde hapishaneden çıkışını engellemiş, hakkında yeniden tutuklama kararı çıkartmıştı. Daha sonra Sadık Eroğlu yeni görülen duruşmasından tahliye edilmişti. AKP faşizmi kendi mahkemelerinin vermek zorunda olduğu kararlara dahi tahammül edemiyor, uymuyor. Son gözaltı da bunun örneğidir…” AKP faşizmi bu saldırıları yaparak devrimcileri bitirmeyi, komplolar ile bezdirmeyi amaçlıyor ancak ülkemiz tarihi bu dertle göreve gelen içişleri bakanları çöplüğü gibidir. Ancak devrimcilerin sonu gelmemiştir. Adaletsizlik hüküm sürdükçe devrimciler bitmez. Bir gider bi