Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın Libya’yla ilgili yaptığı son açıklamalar, “Türkiye’nin Libya’da ne işi var?” sorusunun cevabını gayet açık ortaya koyuyor.
Reuters ajansının sorularını cevaplayan Kalın, bu röportajda şunları söylüyor:
– “Bu anlaşmazlığın bitmesini istiyoruz ki Libya’nın yeniden inşa sürecine de başlanabilsin. Şirketlerimiz hazır”
– “Rusya ile Libya’da ‘güvenilir ve sürdürülebilir’ bir ateşkes üzerinde çalışmak için anlaşmaya varıldığı, Libya’da askeri değil siyasi bir çözüm gerekli…”
– “Biz orada siyasi bir çözüm için varız, herhangi bir askeri çözümden yana değiliz. Rusya ya da Mısır ya da oradaki herhangi bir başka ülkeyle askeri gerginlik de istemiyoruz. Bu hedefe ulaşmak için gerekli olan adımlar atılırsa, siyasi sürecin BM çatısı altında ilerleyebileceğine inanıyoruz. Bunun gerçekleşmesi için karşı tarafta da güvenilir oyunculara, meşru oyunculara sahip olmalısınız. Uluslararası toplum da bu süreci ileriye taşımak için BM tarafından tanınan meşru hükümet olan Ulusal Mutabakat Hükümeti ile birlikte çalışmalıdır.”
– “Türk şirketleri güvenlik şartlarına bağlı olarak Libya’yı ziyaret edebilir…”
°°°
Ne Libya halkının can güvenliği, ne Libya’nın bağımsızlık ve özgürlüğü, bunların hiçbiri AKP faşizminin gündeminde ve umurunda değildir.
AKP iktidarı, Libya’nın NATO aracılığıyla işgal edilip Kaddafi yönetiminin devrilmesinde, Libyanın bölünüp parçalınmasında, emperyalistlerin direktifleri çerçevesinde doğrudan yer almıştır. Libya’da işbirlikçi katliam güçlerinin eğitilmesi ve donatılmasında doğrudan görev üstlenmiştir. Zamaninda “kardesimiz” dedikleri Kaddafinin katledilmesinde rol almışlardır.
Ve Libya’nın bölünüp parçalanması sürecinde de bunun karşılığı olarak “pastadan pay” istemektedir.
Kalın’ın son açıklaması, Libya’ya yönelik manevraların, müdahalelerin amacını tekrar ortaya koyuyor.
Şirketler hazır!
Libya’da “etkin” olmak demek; AKP yandaşı şirketlere yeni yağma, talan, sömürü imkanı demek!
Umurlarında olan tek şey de bu.