Ölüm orucundaki halkın avukatları Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal için çabalar, çağrılar yoğunlaşıyor.
Bugün 23 Temmuz. Halkın avukatlarının ölüm orucuna başlamasının üzerinden yaklaşık 7 ay geçti.
Ölüm orucundaki halkın avukatlarından Ebru Timtik, direnişinin 203. gününde. Aytaç Ünsal ise, 172. gününde.
Açlığın koynunda aylar süren zorlu bir yürüyüş bu.
Şu an Ebru Timtik’in durumu daha ağır olmak üzere, artık bedenen kritik aşamadalar.
Faşizm, haklı meşru talebi halen görmezden gelmeye devam ediyor.
Bu nedenle, faşizmin bu politikasını bozmaya yönelik çabalar da devam ediyor. Demokratik kurumlar tarafından yapılan bir çağrıyla, Aytaç Ünsal ve Ebru Timtik’in tahliyesi için İzmir ve İstanbul Tabip Odaları’na ve İzmir ve İstanbul Adli Tıp Kurumu’na başvurular yapılması çağrısında bulunuldu.
ÇAĞRI: Adli Tıp’ı ve Tabibler Odası’nı ARAYALIM:
Çağrıların, dört ayrı kuruma yönelik olarak yapılması isteniliyor:
1- Aytaç Ünsal’a özgürlük! Ünsal’ın tahliyesi için İzmir Adli Tıp Kurumu’nu arayalım.
2- Aytaç Ünsal’ın yanına kendi seçtiği doktor gönderilsin. Bunun için İzmir Tabipler Odası’nı arayalım.
3- EBRU TİMTİK’E ÖZGÜRLÜK! Bunun için İstanbul Adli Tıp Kurumu’nu arayalım.
4- EBRU TİMTİK’E KENDİ SEÇTİĞİ DOKTOR GÖNDERİLSİN! Bunun için İstanbul Tabipler Odası’nı arayalım.
YARGITAY’IN “İDAM” KARARINA KARŞI SAHİPLENME SİLAHI
Yargıtay, halkın avukatlarının dosyasını BİLİNÇLİ OLARAK KARARA BAĞLAMADI.
Bunun tek bir anlamı var; Yargıtay iki ölüm orucu direnişçisini katletmek istiyor.
İki avukatın, tamamen haklı ve meşru bir talep olan “adil yargılanma” talebini karşılamadılar. Fakat bu bir yana, dosyalarını normal prosedüre göre de ele almayıp, “adli tatil sonrasına” bıraktılar. Bu, bir tür “ölüm kararı”dır.
Yargıtay, bu kararıyla aslında yasada yeri olmayan bir karar verdi: İDAM kararı.
Açık ki; bu “idamı” engellemenin tek yolu, iki avukatın direnişlerini daha fazla desteklemek, daha fazla sahiplenmek, ilgili tüm kurumlar üzerinde daha fazla baskıda bulunmaktır.