İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan SOYSUZCA bir açıklama daha.
‘Adil Yargılanma’ talebiyle ölüm orucu eyleminin 238. gününde şehit düşen avukat Ebru Timtik için İstanbul Barosu önünde düzenlenen anma töreninde, baro binasına Timtik’in fotoğrafının asılmasına tepki gösteren Soylu, “Yazıklar olsun” ifadesini kullandı. İstanbul barosu hakkında suç duyurusunda bulunacağını açıkladı.
28 Ağustos’da Timtik için üyesi olduğu İstanbul Barosu önünde bir uğurlama töreni düzenlendi. Törenin düzenlendiği baro binasına Timtik’in fotoğrafı asıldı.
Burada düzenlenen törenin ardından Ebru Timtik’in cenazesi Gazi Cemevi’ne, oradan da Gazi Mezarlığı’na götürülerek toprağa verilecekti. Ancak Soylu’ya bağlı polis hiç bir ahlak ölçüsüne sığmayacak şekilde cenazeyi kaçırdı. Buna rağmen uğurlama töreni gerçekleştiren İstanbul Barosu avukatları baro binasına büyük Ebru Timtik resmi astı.
Giresun’daki Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi’nde subay ve astsubay mezuniyet töreninde konuşan Soylu, Timtik’in fotoğrafının İstanbul Barosu’na asanları ‘şiddetle kınadığını” açıkladı, baro ve baro yöneticileri için “yazıklar olsun” ifadesini kullandı.
“Bugün bir terör örgütü mensubunun fotoğrafını İstanbul Barosu’na asanları şiddetle kınıyorum. İstanbul Barosuna da yazıklar olsun, İstanbul Barosunun yöneticilerine de yazıklar olsun.” dedi.
Soylu, kendi adına sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunacağını belirterek “Emniyet mensubu arkadaşlarımız derhal o fotoğrafı oradan kaldırdılar ama bu milletin vicdanıyla oynamasınlar artık” dedi.
Faşist iktidarin faşist içişleri bakanı Soylu’nun halk düşmanı ifadelerine bir yenisi daha eklenmiş oldu. Adil yargılanabilmek için bugün Türkiye’de bir avukat, bir hukukçu ölüm orucu yaptı ve şehit düştü. İçişleri bakanı kendini yargılamazken İstanbul Baro binasına ölüm orucunda hayatını kaybeden meslektaşlarının fotoğrafını astıkları için meslektaşlarına tepki gösteriyor ve tehdit ediyor.
Avukat Ebru Timtik’in sahiplenilmesi karşısında köşeye sıkışan (soyadı ile namütenasip) Süleyman Soylu’nun avukatların taleplerinin karşılanmasını bizzat engelleyen olduğu biliniyor. Ayrıca direk yargı mensuplarını arayarak tehdit eden, yargılamaya yön vermenin ötesinde, mahkeme öncesi çıkacak kararı belirleyen olarak yaşanan tüm ölümlerin sorumlusu olduğunu bizzat kendisi dile getirmişti. Yani yaşanan ölümlerin birinci dereceden sorumlusu. Tüm hayatını kaybedenlerin katili! Bugün de yaptığı tüm hukuksuzluğa, keyfiliğe ve cenazelerin kaçırılmasına kadar varan ahlaksızlağa rağmen engelleyemediği sahiplenme kendisini rahatsız etmiş belli ki…
Soysuz faşist! Elbet bir gün devran donecek!