İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Emniyet Genel Müdürlüğü Güvenlik Daire Başkanlığı tarafından Kızılcahamam’da bir otelde düzenlenen Toplumsal Olaylarda Müzakere Kursu’nun Açılış Töreni’nde nasıl bir korku ile yaşadıklarını itiraf eden sözler sarfetti.
AYM Başkanı Zühtü Arslan’ı hedef alarak şöyle seslendi: “Polis koruması almana gerek yok. Bisikletinle işe git gel bakalım. Hadi git gel, özgürüz ya. Tamamen her şey güvenlik altında, hadi git. Niye polis koruması alıyorsun, niye eskortlarla geziyorsunuz”.
Tabii ki AKP iktidarının tüm yöneticileri halka karşı işledikleri suçların bilincindeler. Milletvekili, bakanı, müsteşarı, Hakimi savcısı, belediye başkanı, daire başkanları, kaymakamlar, yardımcıları, polis müdürleri… yetmedi bunların eşleri çocukları kimi onlarca kimi yüzlerce kimi ise binlerce koruma ile geziyor. Koruma sayısı mevkisi ve halka karşı işlediği suçun çokluğuna göre yükseliyor. En üst düzeyinden en alt düzey bürokratına, siyasetçisi hukukçusuna belki de dünyada en fazla korumalara para harcayan ülkelerin en başındayızdır.
Süleyman Soylu bir AYM başkanı ile tartışırken yaşadıkları korkuyu da açığa çıkarıyor. Açıkça hiç birimiz korumasız gezemeyiz diyor.
AYM başkanını tehdit ederken dile getirdiği korumasız gezsenize diyen namı diğer Soysuz Süleyman acaba kaç koruma ile geziyor bilene aşkolsun. Ayrıca konuşmasının bir bölümünde “Ben varım sen var mısın, Sayın Anayasa Mahkemesi Başkanı? Ben varım. Tek başıma arabamla gitmeye ben varım, sen var mısın?” diyerek ucuz kahramanlık yapıyor.
Süleyman Soylu açıkça ifade ettiği gerçek şu ki; halka karşı yürütülen savaşta AKP devleti kendini halktan korumak zorunda. Aç, yoksul, adaletsiz bırakılan halkın içinde gezemeyeceklerini bir şekilde ifade ediyorlar. Sokakta korumasız gezmenin kahramanlık olacağını düşünecek kadar büyük korku içinde yaşadıklarının da itirafı bu sarfedilen sözler. Konuşmasının aynı bölümünde halka karşı yürüttükleri savaşta AYM’nin ayak bağı olmaması için çağrıda bulunan Soysuz Süleyman; “Biz buralardan gideriz. Ama ne olursunuz bu ülke büyük bir mücadele içerisinden geçiyor, ayağımızı topal, bizi naçar bırakmayın, bizi zorluk içerisinde bırakmayın ne olursunuz.” dedi.