Soma Katliamının 11. Yılında Tek Tutsak: Halkın Avukatı Selçuk Kozağaçlı

Manisa’nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014’te 301 madencinin katledilişinin üzerinden 11 yıl geçti. 11 yıl önce 301 madenci evlerinden yine helalleşerek ayrıldı ve beklenen oldu. Beklenen oldu çünkü katliam öngörülebiliyordu. Bir çok uyarıya rağmen salt daha fazla kar etmek için doymak bilmez iştahlarıyla gelecek katliamı görmediler, görmezden geldiler.

Tabii ki bu katliamın asıl sorumlusu bu koşullarda çalışılmasına göz yuman vahşi kapitalizmdir. Ve bu kapitalist çarkın dönmesi için uygulanan faşizmdir. Özcesi asıl sorumlu AKP iktidarıdır.  Katliamdan hemen sonra gövde gösterisi yapmak için bölgeye gelen faşist şef halk tarafından yuhlandı, arabası tekmelendi. Ama bir madencinin Erdoğan’ın yaverlerinden biri tarafından yerde tekmelenmesiydi akıllara kazınan…

Bu aradan geçen 11 yıl katliamın sorumlularının ceza çektiği yıllar olmadı. Aksine zaman katilleri bir bir serbest bırakmak için kullanıldı. Göstermelik de olsa bir iki tutuklu ile “sorumluları cezalandırıyorum” imajı vermeye dahi gerek duymadı AKP.

11 yıl aradan sonra bugün itibari ile tek bir sorumlu hapiste değil.

Soma davasının tek bir tutuklusu var. Katledilen madencilerin ailelerinin gönüllü savunucusu,  HHB avukatlarından Selçuk Kozağaçlı. HHB avukatları. HHB avukatları bu davanın gönüllü savunucuları oldular.

Her dertlerine koştukları gibi, Soma’da açılan Madencilerin Derneğinin kuruluşuna da  sadece coşkularını, birikimlerini katmadılar, aynı zamanda birebir emeklerini de kattılar.

AKP faşizminin HHB avukatlarına karşı tutumunun altında yatan sebeplerin başında bu pratik vardır. Devrimci avukatlık. Halkın avukatlığı. Para için değil adalet için. Burjuvazinin, patronların değil emekçilerin, mazlum halkın avukatlığı.  

Geçtiğimiz ay serbest bırakılmasının üzerinden henüz 12 saat geçmeden tekrar tutuklanmasının sebeplerinden ve en önemlilerinden biri de buydu. Selçuk Kozağaçlı ve tüm HHB avukatlarının gerek Soma’lı ailelerin, gerekse tüm adaletsizliğe uğrayanların avukatlığını gönüllü üstlenmeleridir.

Soma maden katliamı ülkemiz tarihinin en büyük iş katliamı olmasının yanında en büyük katliamlarından biridir. Ve bu katliamın asıl sorumlusu AKP faşizminin yöneticilerinin tamamıdır. AKP faşizminin güdümündeki mahkemelerin bu katliamla ilgili adalet beklentisine cevap vermesini beklemek ya saflıktır, ya da ülkemiz faşizminin niteliğinden bihaber olmak demektir…

Ülkemizde adalet, halkın örgütlü mücadelesi sonucunda söke söke kazanılacak bir haktır. Soma katliamının 11. yılında AKP faşizminin adaletsizliği sürüyor. Adaletsiz bıraktığı halktan korkusu bir tek avukatın serbest bırakılmasına gösterdiği tahammülsüzlükte kendini daha net gösteriyor. Tarih Soma katliamı gibi büyük bir katliamın sorumlularının değil de ailelerinin avukatlarının hapislere atılmasını yazmıştır. Bu halk bu zulmün hesabını mahşere bırakmayacaktır…

Sosyal ağlarda paylaşın