Bugün sabah saat 8.30 sularında 8 yıllık hapisliğin ardından serbest bırakılan devrimci tutsak Şefik Sarıkaya’ya iki gün önce Türkiye faşizmine teslim edilme girişimleri ile ilgili yaşadıklarını sorduk.
“Dönemin Fransa devlet başkanı Sarkozy ile İtalya Başbakanı Berlusconi’nin anlaşması ile 15 ilerici ve devrimcinin İtalya’ya teslim edilmişti ve bu insanlardan bir üniversite öğretim görevlisi olmasına rağmen. Ve bunlar İtalya’da tutsak edildiler. Benim üzerimde oynanan oyunların 2007 yılında 15 İtalyan’a yapılan hukuksuzluğun devamı diye düşünüyorum.”
Kendisine faşizme teslim edileceği haberini “Tutsaklığımın son bulmasına yakın günlerde gardiyanlar yanıma gelerek “sana kötü bir haberimiz var” dediler ve Türkiye’ye iade edileceğimi söylediler. Ve bana bir valilik kararı getirerek imzalamamı istediler” diyerek anlattı.
“İmzalamadım ve ben 30 yıldır burada siyasi oturumlu biriyim. Bu anti demokratik, yasadışı uygulamayı kabul etimyorum, Cenevre antlaşmasına uymadıklarını hatırlatan bir mektup yazdım ve bugünden itibaren açlık grevine başladığımı duyurdum” dedi.
Valilik tarafından kendisinden oturum hakkını geri isteme saçmalığını anlatan Sarıkaya, “tutukluyum, sahip olduğum oturum iznimin fotokopisi var sadece bende ve onu da size vermiştim” diye cevapladığın söyledi.
Bu yaşananların üzerinden 2 gün geçtikten sonra bu sefer yanına gelen gardiyan tarafında Valilikçe alınan tüm kararların kaldırıldığını duyurdular.
Yani akşam 18.00’ e kadar Türkiye’ye iade edileceğim düşünülürken, akşam bu kararın kaldırılması hem kendisinde hem de gardiyanlarda şaşkınlık yarattı. Ve böylesi bir şeyin yaşandığına hiç şahitlik etmediklerini gardiyanlar dile getirdi. Hatta avukatlarım bile şaşkınlık içindeler.
“2 yıl önce Ayten Öztürk, devrimci bir sosyalist arkadaşımız, Lübnan yönetimi tarafından Türkiye’ye illegal şekilde iade edildi ve 6 ay boyunca işkence yapılarak vücudunda 868 yara açtılar… benim Türkiye devletine teslim edilmem ile yaşama hakkımı bile elimden aldığınızı biliyor musunuz” sorusuna cevap veremediklerini dile getiren Şefik Sarıkaya,
“Fransa hapishanelerinde siyasi tutsak hiç yok. Çevremizde olan adli tutsaklar ile dayanışma olmuyor, çünkü onlar böyle bir dünyadan çok uzaklar… ama bu insanların sempatisini kazandık … onların saygısını kazandık.” dedi.
“Ülkemizde adalet aramak için açlık grevindeki Mustafa Koçak gibi ben de adalet istemek için açlık grevine başlamıştım” diyen Şefik Sarıkaya, bu son yaşadıklarına karşı “gerek Fransa’da gerek uluslarlarası anlamda oluşan tepkiden, sahiplenmeden dolayı, yalnız olmadığımızı gördüm… Halk Cephesi ile gönül bağı olan, Halk Cephesi’nin yanında çevresinde olan tüm dostlara, emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.” dedi.