
Ağırlıklı olarak Kürt Milliyetçi Hareketinin söz sahibi olduğu Suriye Demokratik Güçleri Suriye Ordusuna dahil olunacağını duyurdu.
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, Suriye Demokratik Meclisi (SMD) ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) yöneticileri, ülkedeki yeni sürece ilişkin bir toplantı gerçekleştirdi.
SDG’ye bağlı Kuzey Demokratik Tugayı Komutanı Ebu Ömer el-İdlibi, dün (17 Şubat) yapılan toplantıda, “Suriye’de işbirliğini ve istikrarı güçlendirmek amacıyla” bir dizi karar alındığını duyurdu.
Suriye’de emperyalizmin istikrarı için alınan bu karar 8 maddede sıralanarak duyuruldu.
Bu maddeler şöyle:
Askeri ve güvenlik kurumlarının birleştirilmesi: SDG ve Özerk Yönetim’e bağlı güvenlik kurumlarının, Suriye ordusunun yapısına dâhil edilmesi konusunda anlaşmaya varıldı. Bu adımın ulusal gücü pekiştireceği ve ortak çabaları birleştireceği vurgulandı.

Emperyalizmin açıktan besleyerek büyüttüğü çete HTŞ ile meşru yönetimini devirmesi sonrasında hangi ulusal güçten bahsedildiği açıktır : Ulusal bir güç söz konusu değildir. Emperyalizm işbirlikçilerinin ulusallığı olamaz. ABD başta olmak üzere emperyalist haydutların gücünü, bölgedeki nüfuzunu arttırma çabaları söz konusudur.
Sivil kurumların yeniden faaliyete geçirilmesi: Kuzey ve Doğu Suriye’de devlet kurumlarına bağlı sivil hizmet kuruluşlarının yeniden faaliyete geçirilmesi kararlaştırıldı. Bu adımın, temel hizmetlerin sağlanmasını ve halkın yaşam kalitesinin iyileştirilmesini hedeflediği vurgulandı.
Emperyalizmin yıktığı Esad yönetimi sonrası oluşan kaos ortamı, başı boşluk, yağma ve talan olayları emperyalizm için istikrarsızlık yaratıyor. Yeni yönetimin “meşruluk” kazanması emperyalizmin bölgedeki politikalarının gerçekleşmesi için hayati öneme sahip. Bu yüzden bir devlet yönetimini acilen oluşturmak amaçlanıyor.
Yabancı savaşçıların çekilmesi: Suriyeli olmayan tüm savaşçıların, SDG ile Kuzey ve Doğu Suriye bölgesinden çekilmesi gerektiği konusunda mutabık kalındı. Bu kararın, ulusal egemenliği ve bölgesel istikrarı güçlendirmeye yönelik önemli bir adım olduğu vurgulandı.

Burada bahsedilen Suriyeli olmayan tüm savaşçılar söylemi HTŞ, IŞİD gibi çetelerin bünyesindeki Suriyeli olmayan savaşçılardan bahsediliyor. Bunun gerçekleşmesi pek mümkün görünmüyor. Zaten bu kararın göstermelik alındığı belli oluyor. HTŞ zaten tamamıyla ABD beslemesi bir çetedir ve hiç bir ulusal egemenlik kaygısı yoktur. SDG ise zaten ABD talimatları ile hareket eden bir yapıdır. Ulusal egemenlik ölçüsüne sahip değildir.
Suriye hükümetiyle koordinasyonun artırılması: Ulusal meselelerde işbirliğini artırmak amacıyla, Şam yönetimiyle toplantı ve koordinasyon çalışmalarının artırılması kararlaştırıldı.
Suriye’nin birliği vurgusu: Suriye topraklarının bütünlüğünün korunmasının önemi teyit edildi. Yerel güçlerin Suriye ordusuna katılımının, ülkenin savunma kapasitesini güçlendireceği ifade edildi.
Suriye’nin birliği yani bir kürt devleti veya federatif bir yapının oluşmaması, özellikle Türkiye oligarşisinin talebidir. Ne kadar süreliğine bu kararın alındığı sürecin gelişimine göre belli olacaktır. Emperyalizmin ihtiyaçları bir kürt yönetimini gerektirirse bu olacaktır. Ancak bu aşamada iki devlet veya iki yönetime gerek duymayan emperyalizm koşullar olgunlaştığında ve gerek duyduğunda bunu da yapacaktır.

Mültecilerin geri dönüşü: Yerlerinden edilenlerin ve mültecilerin geri dönüşlerini kolaylaştırmak için uygun koşulların sağlanması konusunda mutabakata varıldı.
Ahmed eş-Şara’ya tebrik ve davet: Başkan Ahmed eş-Şara’nın göreve gelmesi dolayısıyla kendisine tebrik mesajı iletildi. Ayrıca, Kuzey ve Doğu Suriye’ye resmi bir ziyaret gerçekleştirmesi için kendisine davet gönderildi.
Kararların uygulanma mekanizmaları: Alınan kararların etkin bir şekilde uygulanmasını sağlamak için tüm tarafların katılımıyla ortak komisyonlar oluşturulması kararlaştırıldı.
Ebu Ömer el-İdlibi, söz konusu kararların “ulusal birliği güçlendirme ve ülkede barış ve istikrarı sağlama çabalarının bir parçası” olarak değerlendirildiğini vurguladı.
Evet bu maddeler, emperyalizmin Suriye’de ve tüm bölgede hakimiyetini pekiştirmek amacıyla işbirlikçileştirdiği iki gücün barışıdır. Ya da çatışmasızlık anlaşmasıdır. Kendi aralarındaki çelişkileri bir kenara bırakarak, başta ABD olmak üzere emperyalizmin ihtiyaç duyduğu istikrarı! sağlama amacı ile kaleme alınmış kararlardır…