Grup Yorum üyesi İbrahim Gökçek’in de aralarında bulunduğu yedi kişi için iddianame hazırlandı. Yaklaşık 1 yıldır iddianame bile hazırlanmamış, neyle suçlandıklarını bile bilmez bir şekilde tutuklu kaldılar. İlk duruşma tarihleri belli oldu: 14 şubat
İbrahi Gökçek 220 gündür ölüm orucunda.
Hakkında hazırlanan 159 sayfalık iddianame tam bir hukuk garabeti.
İddianameye koyacak bir şey bulamayan savcılık, gözaltında işkencecilerin ifade vermeyen ve açlık grevi yapanlara yönelttiği “örgüt tavrı”nı da iddianameye eklemiş.
Ayrıca 2005 yılından beri hakkında hazırlanmış dosyada da bir “suç” yok.
Savcılık Suçu Tespit Etmiş: Grup Yorum Üyesi Olmak!
2003’te hakkında hazırlanan DGM(devlet güvenlik mahkemesi) kayıtlarına dahi başvuruyor ama nafıle.
Terörle Mücadele Şubesinde hakkında bulunan fişleme suç delili olarak kullanılmış. İlgili arşiv kaydında Gökçek ile ilgili ifade veren bir tanık, “İsmini ve açık kimliğini sizden öğrendim. Kendisi DHKP/C örgütünün legal kurumlarından İdil Kültür Merkezi bünyesinde bulunan Grup Yorum isimli müzik grubunun üyesidir” diyor.
DGM kayıtları da dahil Gökçek hakkında bulunan kayıtlarında hiçbir suçlama yok. Hakkındaki UYAP kayıtlarında ise İçişleri Bakanlığı’nın “Terör Arananlar Listesinde” de GRİ kategoride yer aldığı belirtiliyor ama bunun da nedeni yok!
Gökçek’in aleyhindeki deliller arasında bir de “gözaltı işlemlerinde örgütsel tavrı” başlıklı bir bölüm yer alıyor ve Gçkçek’in kendisine ikram edilen yemeği yememesi “örgütsel tavır” sayılıyor:
“Şüpheli İbrahim Gökçek gözaltında bulunduğu süre içerisinde görevlilere mukavemette bulunduğu, slogan attığı görevli personeli tehdit ettiği, kendisine verilen yiyecekleri kabul etmeyerek açlık grevine gittiği, avukat görüşme tutanağına imza atmamış, kendisine ikram edilen yiyecekleri kabul etmeyerek açlık grevine gittiği anlaşılmıştır.”
Sulh ceza hakimliğindeki ifadesinde üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini söyleyen İbrahim Gökçek şunları söyledi:
“Tek üye olduğum grup, Grup Yorum’dur. Tek işim Grup Yorum’da müzik yapmaktır. Onun dışında bir yere üye değilim, yönetici değilim. İdil Kültür Merkezinde çalışırım.
“Yakalandığım yer de stüdyodur. Biz adaletten kaçtığımız yoktur. Adalet bizden kaçmaktadır.
“O kadar çok kapılarımız kırıldı, bilgisayarlarımız götürüldü ki, yaptığımız kayıtların hepsi gitti. Bunları nasıl koruyacağız, nerede saklayacağız? Orası Türkiye tarihinde adaletsizliğin simgesi haline gelecektir.
“Bizi serbest bırakın, biz sanat yapalım.”
Gökçek, aleyhindeki tanık ifadesini de kabul etmediğini belirtti:
“C.B.’nin ifadesini kabul etmiyorum. O bile sadece ‘[öyle olduğunu] düşünüyorum’ şeklinde beyan vermiştir. Düşünüyorsun demekle insanlara leke sürülmez.
“Eşim bir ay önce tahliye oldu. Hasret bile gideremeden ayrılık yolları açılıyor. Eğer gerçekten adalete güvenin, derseniz güvenelim. Bize adalete güvenmek için bir şans verin ve bizi serbest bırakın biz de işimizi yapalım. Bir yere gitmedik. Türkiye’deyiz.”
