17 Kasım 2018 tarihinde başlayan Cumartesi eylemleri 4. ayını doldurdu. Sarı yelekliler 16 Mart tarihinde eylemin 18.incisini gerçekleştirdiler. Son eylemde göstericiler Paris’in lüks mağaza ve restorantlarını hedef aldılar, birçok yerin camları kırıldı, ateşe verildi.
Fransa İçişleri Bakanı Christophe Castaner gösterici ya da taşkınlık yapanların protestocu değil, birer katil olduklarını söyleyerek sarı yeleklilere kin kustu.
Öte yandan tüm gösterilerde yer alan ve sarı yeleklilerin temsilcilerinden sayılan ve bir gözünü kaybeden Jerome Rodrigues “Gösteriler devam edecek. Sokaklarda olduğumuzu göstermek önemli” dedi.
Hükümet rakamlarına göre şimdiye kadar 11 kişi hayatını kaybetti, 8 bin 400’den fazla kişi gözaltına alındı ve 2 bine yakın kişi hapis cezasına çarptırıldı. 5 kişinin elinin koptuğu ve 21 kişinin gözünü kaybettiği eylemlerde toplam 2 bin kişi yaralandı.
Sarı yelekliler hareketinde yer alan hukuk hocası Etienne Chouard Fransa’nın her bir şehrinde, bölgesinde toplantılar düzenliyor aylardır. Son olarak Brüksel’de bir üniversitede düzenlenen bir panel gerçekleştirdi 17 Mart günü. İlk olarak ULB üniversitesinde anons edilen panel, sansür ve yasağın ardından VUB üniversitesinde organize edildi son anda.
Etienne Chouard engellemelere rağmen gerçekleştirilen buluşmada Sarı Yelekliler hareketi ile yaptıkları çalışmaları anlattı. “İnsanlar sokağa çıktıkları ilk cumartesinin ardından bir liste oluşturarak 42 talep sıraladılar. Bunlardan biri çok dikkat çekiciydi o da şu ‘Halk referandumu sistemi Anayasa’ya girmeli. İnsanların kanun teklifi yapabileceği, net ve açık ve bağımsız bir kurum tarafından yönetilecek bir site yapılsın. Eğer kanun projesi 700 000 imza alırsa, Millet Meclisi’nin tartışma, değiştirme, tamamlama ve Fransızların tümünün oylamasına açma mecburiyeti olsun. ’
Zamanla bu talep hepsinin önüne geçti ve asıl mücadele nedeni oldu” diye konuşan Chouard şunları ekledi “Tüm dünyada anayasalara baktığınızda, hiçbirinde halkı, kendinizi göremezsiniz. Onlar profesyonel siyasetçiler tarafından yazılmıştır. Fransa’da hukuk devleti bir dekordan ibaret. Güç sahipleri seçimin demokrasi olduğunu bize söylerler, ancak bizim yerimize herşeye karar verecek birini birkaç yılda bir seçmek, yani tüm yetkiyi ona vermek demokrasi değildir.”
Chouard şu anki anayasanın halklar için adeta bir cezaevi olduğunu ve bu cezaevinin etrafında da başka bir cezaevi rolü gören AB ile kuşatıldığımızı belirtti “Benim size bir kaçış planım var, o da birlikte sokağa çıkmak ve kendi anayasamızı kendimiz yazmak. Artık Sarı yelekliler iktidar sahipleri karşısında yalvaran durumunda değil, isteyen durumundalar” dedi.
Chouard Sarı yelekliler hareketinin bu konuda örnek olduğunu vurguladı ve “evlerinden çıktılar, sokaklarda yürüdüler, kavşaklar ve blokajlar onların bir araya geldikleri, konuşup tartıştıkları yerler oldu” dedi. Chouard ayrıca bağımsız olmayan medyaya güvenmemek gerektiğini belirterek “Fransa’da tüm radyo, televizyon, gazeteler 9 milyarderin elinde.”
Hukuk hocası Sarı yelekliler hareketinin birliklerinin bozulmaması için eylemlerinde parti bayraklarının olmamasına özen gösterdiklerini ekledi ve “Sarı yelekliler kalıcı temsilci seçmeyi reddediyor. Hükümetin satın alabileceği ya da manipüleedebileceği olasılığını düşünerek, bazı yerlerde kura ile bazı yerlerde oy ile kısa süreli temsilcilere yetki tanıyorlar. Bu temsilciler iktidar tarafıyla yaptıkları görüşmeleri cep telefonlarıyla kaydetmek mecburiyetinde.
‘Vatandaşların Referandum İnisiyatifi’nin (RIC) ve ‘Doğrudan demokrasi’ fikirleri etrafında atölyeler kurulduğunu, bir çok yerde çalışmaların yürütüldüğünü belirten Chouard “amaç beklemek değil, katılım ve ortaklık ile hareket ederek örgütlenmek, düşünceleri hayata geçirmek” diye konuştu.
Üniversite’de yapılan panelde ayrıca emekli otobüs şöförü Raf da söz alarak, eylemlerde yaşadığı polis şiddetini anlattı.
Panel sonrası Gerçek Haber Ajansı olarak görüştüğümüz Etienne Chouard’a Türkiye’deki seçimlere ilişkin görüşlerini sorduk.
