Venezüella’da son birkaç haftadır yaşanan gelişmeler, ABD’nin yıllardır ülkedeki rejimi değiştirme çabalarını hızlandırdığını gösteriyor.
Ulusal Meclisin Başkanı Juan Guaido, kendini “devlet başkanı” ilan etmiş ve başta ABD olmak üzere Avustralya, Kanada, Kolombiya ve Avrupa Parlamentosu tarafından kısmen tanınmıştı. ABD Başkanı Donald Trump “Venezüella’ya asker göndermeyi seçeneklerden biri olarak görüyoruz” tehdit etmişti. Venezüella devletini sıkıştırarak her türlü olayı müdahale gerekçesi göstermek için adeta hazırlık içinde ABD. 2002’de Chavez yönelik, ABD destekli darbe başarısız olmuştu, şimdi sıra Maduro’ya geldi.
ABD’nin “gayri meşru, demokratik değil” dediği Venezüella devletinin emperyalistler ve tekeller için sorun yaratan durumu ülkenin ekonomisini ulusallaştırma programını hayata geçirmiş olması. Petrolünü millileştirip, gelirini yabancı şirketler yerine ülkesine aktarmak için mücadele eden Maduro, hem tekellerin ve ABD emperyalizminin çıkarlarına zarar veriyor hem de kötü örnek oluyor. Bu nedenle, kimsenin tanımadığı bir muhalifin(!) kendini devlet başkanı ilan etmesi ve hemen tüm emperyalist devletlerin desteğini alması gecikmiyor. Ama bu sözlü desteğin ötesinde, açık bir şekilde de kendini gösteriyor.
Guado geçtiğimiz hafta, bir Latin Amerika turnesi gerçekleştirdi bile hızla. Paraguay ve Arjantin’de özellikle bir devlet başkanı olarak ağırlandı. Bu turnede ABD Dışişleri Bakanlığı görevlisi, eski CİA çalışanı Kimberley Breier eşlik etti kendisine.
