2. Bölüm... Halkın sağlıkçıları SES Şube yöneticileri ile yaptığı görüşmede üyelerine neden sahip çıkmadıklarını açıklayacakları yerde, sanki lütufta bulunuyorlarmış gibi iki yüzlüce, direnişçilere “Şube olarak her toplantıda seni konuşuyoruz. Yalnız bırakıldığını düşünme sakın, vicdanen de kendimizi kötü hissediyoruz ama genel merkez desteğe gelmeyecek” diyerek “teselli” etmeye çalışıyorlar. HER TOPLANTIDA NE KONUŞUYORSUNUZ DİRENİŞ HAKKINDA? KONUŞUYORSUNUZ DA NE SONUCA VARIYORSUNUZ? GENEL MERKEZ’İN DİRENİŞİ DESTEKLEMEME KARARI HAKKINDA NE DİYORSUNUZ? GENEL MERKEZ’İN KARARINI TARTIŞMIYORSANIZ, ONAYLAMIYORSANIZ ÜÇ BUÇUK AYDIR ÜYENİZE SAHİP ÇIKMAMAYI NASIL AÇIKLIYORSUNUZ? EĞER Kİ ONAYLIYORSANIZ HER TOPLANTIDA DİRENİŞ HAKKINDA NEYİ KONUŞUYORSUNUZ? VİCDAN MI RAHATLATIYORSUNUZ? “YALNIZ BIRAKILDIĞINI DÜŞÜNME SAKIN, VİCDANEN DE KENDİMİZİ KÖTÜ HİSSEDİYORUZ” diyorlar. Hayır, biz kendimizi kötü hissetmiyoruz. Yalnız bırakıldığımızı da düşünmüyoruz. Biz diyoruz ki herkes olması gerektiği yerde olmalıdır. YA AKP FAŞİZMİNİN KARŞISINDASINIZDIR YA DA YANINDA. DİRENİŞ ARADA BİR YER BIRAKMAZ. Eğer SES Şube Yönetimi olarak direnişin yanındaysanız, direnişi desteklememe kararı alan SES Genel Merkezi’nin kararına karşı çıkmalısınız. Direnişin yanında saf tutmalısınız. Direnişçilerin yalnız bırakılıp bırakılmadığını düşünüp “vicdan” yapmadan önce siz kendi tavrınızı sorgulayın. Direnme kararı alanlar, direnler tek başlarına da kalsalar, hiçbir zaman kedilerini yalnız hissetmezler. Direniş adım adım kendi meşruluğunu dayatır. Haklıyı, haksızı ortaya çıkartır. Faşizmin adaletsizliğini, halk düşmanı sağlık politikalarını teşhir eder. NURİYE GÜLMEN’İN YÜKSEL DİRENİŞİNDEN HİÇ Mİ DERS ALMADINIZ? HİÇ Mİ SINIF MÜCADELESİNDEN ÖĞRENMESİNİ BİLMEZSİNİZ? Oportünistçe tavırlardan, “vicdan” rahatlatmaktan vaz geçin. Daha açık ve net olun. Genel Merkez Yöneticileri gibi ya açıktan “direnişi desteklemiyoruz, Genel Merkez’in kararı bizim de kararımızdır” diye siz de açıklama yapın ya da o kararı mahkûm edin. Direnişin yanında yer alın. Halkın Doktoru Barış Kaya’nın yanında yer alın demiyoruz; AKP faşizminin halk düşmanı sağlık politikaları karşısında bir direniş var. Ya bu direnişin yanında yer alırsınız ya da AKP faşizminin yanında yerinizi alırsınız Genel Merkez yöneticileriniz gibi… Direniş safları bu denli netleştirir. Arada bir yer bırakmaz. “Vicdan” yapa rak sınıf mücadelesi verilmez. Faşizmin hiçbir vicdanı yok. Onlarca yıl boyunca okumuş, Doktor olmuş, çalışmış, halka hizmet etmiş, halk için ücretsiz doktorluk yapmış, gecesini gündüzüne katarak depremzedelerin yanında olmuş demiyor. Açığa alıp mesleğinden men ediyor. Gözaltına alıp her türlü insanlık dışı işkencelere maruz bırakıyor. “SENİ DE SARI TORBAYA KOYACAĞIZ” diyerek ölümle tehdit ediliyor. O da yapmadığı bir şey değil. “Vicdan” yapmayı bırakıp safınızı belirleyin. Şube yöneticilerine genel merkezin desteklememe kararına katılmıyorsanız her hâlükârda direnişe destek vermeleri gerektiği söylendiğinde ise verdikleri cevap; “Genel Merkezin kararına karşı çıkamayız, gücümüz bu kadar” oluyor. İşte oportünizm, iki yüzlülük budur: Güçlünün yanında değil; haklının, doğrunun, direnenlerin yanında olmalısınız. “BİZİ CEPTE KEKLİK Mİ SANDINIZ?”, “DİRENİŞE BAŞLARKEN BİZE Mİ SORDUNUZ?” diyorsanız ve direnişe destek vermemeyi böyle açıklayacaksanız; hayır size güvenerek direnişe başlamadık. Haksızlığa, adaletsizliğe karşı direnmek gerektiği bilinciyle başladık direnişe. Haklılığın ve meşruluğun gücüyle direniyoruz. BİR AY SONRA NEYİ GÖRECEKSİNİZ? NEYE GÖRE DEĞERLENDİRME YAPACAKSINIZ? SES şube yöneticileri çocuk avutur gibi “biraz destek artsın, süreci bir görelim, ondan sonra tekrar desteği değerlendirelim” diyorlar ve bir ay sonra yapılacak yönetim kurulu toplantısına Dr. Barış Kaya’yı da davet edip kendisini anlatmasını istiyorlar. Desteğin artmasını bekliyorlarmış. Direnişe destek artmasa onlar destek vermeyecekler. NEYİ GÖRECEKSİNİZ? NEYE GÖRE DEĞERLENDİRME YAPACAKSINIZ? Nuriye Gülmen direnişinde olduğu gibi binlerce insan direnişin yanında olmaya başladığında siz de boy gösterebileceğinizi gördüğünüz zaman mı direnişin yanında olacaksınız? Direnişin üzerinden kendi propagandanızı yapabi leceğinizi gördüğünüz zaman mı direnişin yanında olacaksınız? Nasıl bir değerlendirme yapacaksınız? Şimdi direnişe destek vermeme kararı aldınız? Bu kararınızı değiştiren ne olacak? SES şube yöneticileri oportünistçe tavırlardan vazgeçip açık ve net olmalıdır. Üç buçuk aydır neden İl Sağlık Müdürlüğü’nün açığa alma kararına karşı çıkmadığını, bunun için hiçbir şey yapmadığını açıklamalıdır. Kendi üyelerine sahip çıkmamalarını sorgulamalıdır. SES Genel Merkezi’nin direnişi desteklememe kararı AKP faşizmiyle işbirliği yapmaktır. Genel Merkez’in bu kararına karşı çıkmadan, kınamadan önüne bakıp bir karar alamazlar. KESK’ten devrimci kamu emekçilerine, Yüksel direnişçilerine linç saldırısının hesabını sormadan direniş lehine olumlu bir karar alamaz. Direnişin yanında olamaz. KESK ve KESK’e bağlı sendikaların direniş karşısındaki tavrı bizi şaşırtmamaktadır. KESK içinde bulunduğu durum çürümedir. Kokuşmadır. Yozlaşmadır. KESK ve bağlı olduğu sendikalar AKP faşizmine işbir likçiliği yapmaktan vazgeçmelidir. Emekçilerin mücadelesinin önünde barikat olmaktan vazgeçmelidir. Direnişi desteklememe kararının tek bir anlamı vardır: İHANET! KESK, DİRENİŞ DÜŞMANLIĞINDAN, EMEKÇİLERE İHANETTEN VAZ GEÇMELİDİR!

Sosyal ağlarda paylaşın