Dünya hergün daha adaletsiz bir dünya haline geliyor. Rakamlar, istatistikler, ve çıplak gözle görülen dünya gerçeği, herşey bunu gösteriyor.
Rapordaki şu rakam, adaletsizliğin hangi boyutlara ulaştığını, yoruma gerek bırakmayacak şekilde ortaya koyuyor:
„En Zengin 2 Bin Kişinin Serveti 4,6 Milyar Kişinin Servetinden Fazla“
Bir yanda 2 bin kişi. Sadece 2 bin. Diğer yanda, 4.6 MİLYAR kişi.
Ve bu iki bin kişinin serveti, diğer yandaki dörtbuçuk milyar kişiden daha fazla.
Lanet olsun böyle bir dünya düzenine.
Lanet olsun bu adaletsizliğe.
Ve fakat biliyoruz ki, lanet okumakla, değişmez bu düzen.
„İnsanlığın en derin çöküşü“
Uluslararası Yardım Kuruluşu Oxfam’ın İcra Direktörü Gabriela Bucher, rapor vesilesiyle yaptığı açıklamada şöyle dedi: “Acil radikal adımlar atılmazsa, insanlığın en derin çöküşüne, hafızalarda aşırı yoksulluk ve acıya tanık olabiliriz”.
Oxfam’ın “Önce Kriz, Sonra Felaket” başlıklı raporunda, yoksulluğu güncel olarak artıran iki sürecin korona süreci ve Ukrayna’daki savaş olduğu vurgulanarak, „Ukrayna’daki savaşın tırmandırdığı eşitsizlik, gıda ve enerji fiyatlarındaki enflasyon ile Kovid-19’un neden olduğu ekonomik krizlerin, en yoksul insanlar için bir felakete neden olabileceği“ belirtildi.
„3.3 Milyar, Yoksulluk Sınırının Altında“
Rapora göre, dünyadaki „aşırı yoksul“ sayısı, bu yıl 263 milyon kişi daha artacak; böylelikle toplam 860 milyon insan, günde 1,90 dolar olan „aşırı yoksulluk sınırının altı“nda kalabileceği kaydedildi.
Raporda, halihazırda, 3,3 milyar kişinin bu yıl günlük 5,50 dolar olan yoksulluk sınırının altında yaşayacağı tahminine yer veriliyor; bu sayı dünya nüfusunun nerdeyse yarısına denk geliyor.
İnsanların çoğunun bir şekilde krizlerden etkilendiğine işaret edilen raporda, ancak en çok etkilenenlerin ise “en yoksullar” olduğu vurgulanıyor.
Gıda Fiyatlarında „Tüm Zamanların“ En Yüksek Seviyesi
Raporda, „gıda fiyatlarındaki ani artış, iklim kaynaklı felaketler ve çatışmaların, Doğu Afrika, Orta Doğu ve Batı Afrika’nın bazı bölgelerinde halihazırda var olan yıkıcı açlık krizlerini ciddi şekilde şiddetlendirdiği“ belirtiliyor. .
Raporun bir başka tesbiti, halkın hemen her gün bakkalda, markette gördüğü gerçeği özetliyor.
Rapora göre, „gıda fiyatları tüm zamanların en yüksek seviyesine” ulaşmış bulunuyor.
Ve işte bütün bunların karşısında da şu gerçek yer alıyor: „milyarderlerin servetinde ise ‘şimdiye kadarki en büyük artış’ görüldüb“!
Kapitalizmin Kanunu!
Emperyalist kapitalizm, zengini daha zengin, yoksulu daha yoksul yapan sistemdir. Faşizm altında bu süreçler daha hızlı işler.
Kapitalizmde, BİRİLERİNİN ZENGİNLEŞMESİ İÇİN BİRİLERİNİN YOKSULLAŞMASI GEREKİR. Başka türlü bir zenginlik mümkün değildir.
Rapordaki bütün rakamlar bunun kanıtı zaten.
Rapor diyor ki; „Büyük şirketler, karlarını artırmak için enflasyon ortamından tüketicilerin zararına yararlandı… petrol şirketleri karlarını rekor seviyelere çıkardı…“
Bu tabloyu değiştirecek tek şey var:
Emperyalist kapitalizmin yokedilmesi.
Bunun dışındaki „zenginlerden daha fazla vergi alınması“… „hükümetlerin borçlarının silinmesi“ gibi önlemler, azla çözüm değildir. Bugüne kadar olmamıştır. Bundan sonra da olmayacaktır.
Çünkü kapitalizmin kanunu işlemeye devam edecektir.