15 Günde bir, ayda bir…
Sabah haberlere baktığımızda yeni bir operasyon haberi görüyoruz.
“120 kişi hakkında gözaltı kararı… 99 kişi gözaltına alındı…“
Bu haberlerin sonrasında işkence haberleri ve ardından şu kadar kişi TUTUKLANDI!
“25 kişi hakkında gözaltı kararı… 19 kişi gözaltına alındı..” ve devamında yine bir rakam; 14 kişi tutuklandı.
Özellikle Halk Cephesi‘ne yönelik operasyonlar, son dönemde sık sık gündeme geliyor.
Neden bu kadar operasyon?
Operasyon var; çünkü korku var.
AKP iktidarı sürekli olarak iki korkuyu yaşıyor; bir yandan Gezi Ayaklanması gibi bir ayaklanmanın korkusunu duyuyorlar; küçük büyük her direnişte, doğum halindeki, oluşum halindeki bir gezi ayaklanması görüyorlar.
Diğer yandan, AKP rejiminin bizzat kendilerinin yaşadıkları en ciddi krizlerden biri olarak değerlendirdikleri, savcı Kiraz eylemi gibi silahlı şiddet eylemlerinin korkusunu duyuyorlar. İşte bitmek bilmeyen operasyonların arkasındaki korku budur.
Bu operasyonlarda dikkat çeken bir diğer nokta da şudur:
Kısa süre önce gözaltına alınıp bırakılan veya aylarca, yıllarca yattıktan sonra tahliye edilenler de üç beş gün sonra tekrar gözaltına alınabiliyor, tekrar tutuklanıyor.
Yani, tahliyeden sonra arada “yeni bir suç işleme” ihtimalleri fiziken dahi yokken yargı gerekçesiz tutuklamalar yapıyor.
Tabii aslında gerekçesiz değil.
Gerekçe, bu kişilerin devrimcilikten, direnmekten, mücadeleden vazçgeçmemeleridir!
AKP’nin yaşadığı iki korku bitmeyeceğine göre, operasyonlar sürecek demektir.
Fakat operasyonlar, AKP’nin korkusunu dindirmeye yetecek mi? Bunun cevabı da tarihsel olarak HAYIR‘dır.
Hiçbir faşist iktidarın, hiçbir faşist diktatörün nice zorbalık uygularsa uygulasınlar, korkularından kurtulamadığını yazar tarih.
Emin olun;
Erdoğan ve onun iktidarı, sarayın “güvenlikli” duvarlarının arkasında o korkularla yaşıyorlar.
Kimbilir, etrafta binlerce koruma, kalın duvarlar ve elektronik koruma çemberleri varken, bir kapı gıcırtısı bile onlara kabus gibi geliyor olabilir.