Hasta tutsakların teşhis ve tedavisinin geciktirilerek ancak son zamanlarında tahliye edilmelerinin iki anlamı vardır:
Birincisi, faşizm, hasta tutsakların özgürlüğü için sürdürülen mücadeleyi yok sayamıyor ve son noktaya yakın da olsa, tahliye etmek zorunda kalıyor.
İkincisi, AKP faşizmi, faşistliğini yapıyor ve hapishane koşullarında yapılabilecek kadarını bile yaptırmayarak, onların sağlık durumunun gün gün kötüleşmesini kasten sağlıyor.
“Selam vermemekten tutukluyum”
23 Haziran günü görülen duruşmasında Hasan Karapınar, tutuklanmasının tek gerekçesi olan itirafçının ifadesi hakkında şöyle dedi:
“Ben öldükten sonra Hasan Karapınar suçsuzmuş deyin… Hakkımda verilen ifade ‘Bana selam vermedi’ şeklinde.. Ben itirafçıya selam vermemekten mi tutukluyum?”
Tabii ne savcının, ne hakimin bu soruya verecek cevabı yoktu.
Hasan Karapınar, konuşması sırasında hastalığının 4. evreye ulaşmasını ve kemoterapi tedavisinin hapishane koşullarında yapılmasının zorluğunu anlatırken sözleri mahkeme başkanı tarafından kesilmek istendi.
Tutuklu yargılanan ve Şakran Kapalı Kadın Hapishanesi’nden SEGBİS’le bağlanan Halkın Avukatı Didem Baydar Ünsal ise bulunduğu hapishanede baskı ve tehdit altında olduğunu belirterek hasta tutsakların hapishanede tedavi haklarının gasp edilerek öldürülmeye çalışıldığını belirtti ve müvekkili Hasan Karapınar’ın tahliyesini istedi.
Tutuksuz yargılanan Halkın Avukatı Seda Şaraldı
da söz alarak müvekkili Hasan Karapınar’ın tahliyesini
istedi.
Savcılık Hala “Tutukluluğun Devamına” Diyor
Avukat savunmalarının ardından duruşma savcısı 4. evre lenf kanseri olan Hasan Karapınar için kaçma
şüphesi olduğu gerekçesiyle tutukluluğunun devamına karar
verilmesini talep etti. Savcılığın bu talebine karşı avukatlar ve izleyiciler tepki gösterdi.
Verilen aranın ardından hasta tutsak Hasan Karapınar tahliye edilirken diğer tutukluların tutukluluk hallerinin devamına karar verildi.
Duruşma sonrasında Direnişler Meclisi tarafından yapılan açıklamada “Hasan Karapınar’ın ve tüm hasta tutsakların
keyfi olarak hapishanelerde katledilmeye çalışıldığı”
vurgulanarak “Hasan Karapınar Onurumuzdur” sloganları atıldı.