Ölüm Orucunda olan özgür tutsak Gökhan Yıldırım’ın duruşması 12 Nisan Salı günü İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü..
Duruşmaya fiziken katılan Gökhan Yıldırım, yaptığı savunmada hukuksuz biçimde yargılandığını bir kez daha ortaya koydu.
Yıldırım, 2014’ten bu yana devam eden davada, mahkemeye sadece 2 defa katılabildiğini, hiçbir talepde bulunamadığını dile getirdi.
Yıldırım, ” Birleşen dosyanın 9. duruşması. Ben sadece 2 defa bu mahkemeye katıldım. Ya çağırmadınız, ya segbis bozuk dediniz. Mahkemeden bir haberim. Dosya zaten 2014 den beri devam ediyor. Ama ben 8 yıllık bir dosyada doğru düzgün talepte bile bulunamadım. Bu nedenle konuşmak istiyorum. Tevsi tahkikat taleplerinde bulunmak ve derdimi anlatmak istiyorum.”,
diyerek yargılama sürecinde yaşadıklarını dile getirdi.
“Siz Katilsiniz Dedim! Bundan Yargılanıyorum!”
Gökhan Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:
“Uğur Kurt’un katledildiği gün ile ilgili. Ben Uğur Kurt’un öldürüldüğü gün cemevindeydim. Cemevinin bahçesine silah sesinden sonra gittim. Ben gittiğimde ölmemişti. Başı kucağımdaydı. Son sözlerini söylüyordu. Sonra orada karşımızda polisler vardı. Onlar Uğur Kurt’u vuranlardı. Ben de gittim. Siz katilsiniz dedim. Tepki gösterdim. İşte bundan yargılanıyorum. Demişim ki “siz katilsiniz, bir insanı katlettiniz bu mahalleden defolun” dedim. Olayın sıcaklığı ile bu tepkiyi gösterdim. Benim gösterdiğim tepki doğru. O gün orada bir kişi öldürülmüş ve katilleri korumak için hazırlanmış bir iddianame. Bir günah keçisi bulmak istemişler ve beni yargılıyorlar. Benim söylediğim katil sözcüğü olay esnasındadır ve bir gerçekliği göstermektedir. Uğur Kurt öldürüldükten sonra yüzlerce insan geliyor ve polis tepki gösteriyor. Ben de oradaydım.”
“Aynı gün ikinci bir olay var iddianamede. Uğur Kurt katliamı yazın, internete. Benim orada olduğum açık zaten. Ama iddianamede aynı gün başka bir yerde Eyüp’te ben yakalanmışım.
Peki ben o saatte neredeyim? Saat 17:40 yazıyor iddianamede. Okmeydanında Pankart 17:04 ten 17:40’a kadar bir pankart açılmış ve ben oradayım. Ama iddianame diyor ki 17:40 da aynı zamanda Eyüpte gösteriyor. Senelerdir bizi bu gerçek dışı iddia ile yargılayorsunuz.
Videonun devamında TOMA müdahale ediyor. Gazlı su sıkıyor. Sonra ben zaten bu gaz yüzünden hastalandım. İddianamedeki videoları açın, bu gerçeği görürsünüz. Ne diyor iddianamede DNA’n bulunmuş bezin üzerinde. Bu tek başına delil olamaz. Ayrıca komplo olma ihtimali yüksektir.”
Bir diğer 3. suçlama ise; Sarıyer’de bir ev basılmış. Bu ev Ali Kemal Aşık diye birine aitmiş. Bu kim, onu da tanımıyorum. İddianamede diyor ki bu ev bu kişinin olduğu değerlendiriliyor. Bu evden DNA’m çıktığı iddia ediliyor. Kim aldı, nerden taşındı? Bu konu hakkında bilirkişi incelemesi yapılması gerekiyor. Bir de Ali Kemal Aşık’ın dinlenmesi gerekiyor.
Son suçlamada Hasan Ferit Gedik ile ilgili burada benim hakkımda iki suçlama var. Biri Armutlu’da, biri Gülsuyu’nda. Konu ne? Cenazesine katılmak. Yani Anadolu’da yaşıyoruz, bu nasıl suç olabilir?
–
“Ne olursa olsun gençlerimizi bu bataklıktan kurtaracağız.”
Gökhan Yıldırım, savunmasının devamında, düzen yetkililerinin uyuşturucuya karşı olduklarını söylediklerdini ama Zindaştiler’in yargılanmadığını, tersine kendilerine ceza verildiğini belirterek şunları söyledi:
“Hasan Ferit Gedik kimdir, uyuşturucuya karşı çıktığı için uyuşturucu çeteleri tarafından katledilmiş birisi. Ben elbette cenazeye katıldım. Uyuşturucuya karşı olduğum için katıldım. Yani bu ülkede kilolarca limonun içinde uyuşturucu yakalatanlar, Zindaştiler yargılanmıyor.
Gülsuyunda cenaze töreni oldu. Hiçbir sorun olmadı. Sonrasında iddianamede yazmıyor ama Gazi’de de tören oldu. Bunu da ben söyleyeyim. Ama cenazeyi engellemeye çalıştılar.
Bugün benim ölüm orucunda olmamın en temel nedenlerinden biri uyuşturucuya karşı çıkmamdır.
Ne diyor birileri; uyuşturucu satanların ayağına sıkın diyor ama gerçek öyle değil. Ben uyuşturucuya karşı çıktığım için 46 yıl hapis cezası verildi. Hasan Ferit’i katlettiler. Beni de hapishanelerde öldürmeye çalışıyorlar. Ben bugün direnişimle, bu taleplerimle buna engel olacağım.
Ama ne olursa olsun biz gençlerimizi bu bataklıktan kurtaracağız. Bunları söylemek istiyorum. Sizin yargılamanızı da biliyorum. Burada adalet çıkacağına inanmıyorum. Ama benim bu taleplerimi kabul ederseniz en azından göstermelik olsa bir yargılama yaparsınız.” diyerek savunmasını sonlandırdı.
Duruşma 26 Mayıs’a Ertelendi!
Gökhan Yıldırım bir sonraki duruşma SEGBİS’le hazır edilecek.
Faşizmin mahkemesi sonucunda “Tutuklu sanıkların tutukluluk hallerine devamına” karar verildi.
Duruşma 26 Mayıs tarihine ertelendi.