Mustafa Koçak’ın annesinin yüreği yanıyor.
Oğluna müebbet hapis cezası verildiği için yanıyor.
Oğlu, açlığın koynundaki yürüyüşünde gün gün eridiği için yanıyor.
Fakat o sadece üzülmekle yetinmeyen bir ana.
Zeynep Koçak, gözyaşlarını içine akıtıp, oğlunun adalet mücadelesine sarıldı.
Kefen giyip adalet talebini Taksim Meydanı’na taşıyor.
Tabutu omuzlayıp Çağlayan Meydanı’nda haykırıyor adaletsizliği.
Durmadan, bıkmadan gerçeği anlatıyor.
Anaların en sade, en güçlü diliyle anlatıyor adaletsizliği.
“Ya Başkalarının Canı Yanacaktı, Ya Mustafa’nın…”
Nasıl gelişti Mustafa Koçak’ın yaşadıkları ve şimdi neden ölüm orucunda?
Çok net anlatıyor Anne Zeynep Koçak:
“Mustafa’ya beyaz bir kağıt imzalatmak istiyorlar, o kağıdı imzalasa belki başka canlar yanacak, Mustafa böyle bir şeyi asla kabul etmez”.
Etmedi Mustafa.
Ana oğlunu iyi tanıyor.
Mustafa başkalarının canını yakmaktansa, kendi canını koydu ortaya.
Bugün Mustafa 28 yaşında.
Mustafa 37 kilo.
İşkence Altında Tercih!
Mustafa Koçak, iftiracı-işbirlikci Berk Ercan’ın iftiralarıyla gözaltına alındı.
Avukat görüşü yasaklandı.
12 gün gözaltında işkence altında tutuldu.
Onu da itirafçı yapmaya çalıştı polis.
Üzerini ıslatıp donduruculu bir odaya koydular.
Başına teneke geçirip, tenekenin üzerinden copla vurup işkence yaptılar.
Önüne isimler koydular ve bu isimleri suçlayan bir ifadeyi imzalattırmak istediler.
FAŞİZMİN İŞKENCEHANELERİNDE AHLAKIN, VİCDANIN, İNSANLIĞIN YERİ YOKTU.
Ablasına tecavüz etmekle tehdit ettiler.
Ablası hamileydi bu tehditte bulunduklarında.
“Mustafa haksız yere kimsenin ocağına ateş düşürmez.”
Bu alçakça işkence ve tehhditler karşısında ne yaptı Mustafa?
Annesi oğlunu tanıyordu.
Mustafa’nın böyle insanlık dışı işkenceler karşısında ne yaptığını şöyle özetledi:
“Mustafa haksız yere kimsenin ocağına ateş düşürmez.”
Düşürmedi.
İftiracılığı da, işbirlikçiliği de reddetti.
Başkalarının canını yakmaktansa, başka ocaklara ateş düşürmektense, kendini ateşler içine attı.
Ölüm orucu, Mustafa’nın bencilliğe, bireyciliğe karşı tavrının geldiği yerdir.
İftiradan Ölüm Orucuna… Neler Oldu?
12 günlük işkence süreci.
Bu işkenceli gözaltı süresinin sonunda sorgu mahkemesine çıkartıldı.
Mahkeme, Mustafa’yı dinlemeden, onun savunmasını almadan tutukladı.
Ona karşı kullanabilecekleri bir delil yoktu.
Evindeki aramada bir gömleğe el koyup, bu gömleğin Mehmet Selim Kiraz eylemini yapan Şafak Yayla’ya ait olduğunu iddia ettiler.
Parmak izleri tersni kanıtladı.
Gömleğin Şafak Yayla ile ilgisi yoktu.
İddia ve delil çöktü. Ama tutukluluk devam etti.
İlk tutuklandığında Silivri Hapishanesi’ne konuldu.
Ardından İzmir Şakran Hapishanesi’ne sürgün edildi.
İşkenceler, tehditler hapishanede de sürdü.
Mustafa, 3 Temmuz 2019’da açlık grevine başladı.
Direnişinin 90’ıncı gününde açlık grevini ölüm orucuna dönüştürdü.
Mustafa 28 yaşında.
Mustafa 37 kilo.
Mustafa’nın bedeni küçülüyor, direnişi büyüyor.