“Evet acılarım ağrılarım çok fazla, ama ben bizden sonra kimse bir daha adaletle ilgili bir acı çekmesin diye tüm acıları çekmeye razıyım. Hiçbir acı yarına kalmasın diye ben hepsini bugün çekerim.”
Önüne koyulan ifadeyi her türlü işkenceye , kızkardeşlerine tecavüz tehditlerine rağmen imzalamadı Mustafa Koçak. Berk Ercan gibi yüzlerce insanın kanına girerek kendini kurtarmak yerine onurlu bir şekilde hayır dedi yalancı tanıklığa.
Bunun üzerine kendisi üzerine ifade alında Berk Ercan’dan.
Hayır dedi, yalan söylüyor. Tüm yalanlarını da ispatladı.
Ama faşizmin cübbeli celladı aldığı talimatı yerine getirecekti. Berk Ercan’ın hakkında verdiği ifadenin doğruluğunu kanıtlamak yerine hızlı bir şekilde “vicdani kanaat” kullanarak 2 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 42 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Hakkında verilen kararın adaletsizliğine karşı bedenini yatırdı açlığa. Ve tek bir talebi vardı: Adil yargılanmak. Tekrar yargılanmak.
Alçaklığın, ahlaksızlığın ve zulmün iktidarı bu meşru ve haklı talebe cevap vermeyerek ölmesine sebep oldu.
Katili AKP iktidarıdır.
Bugün günün ilk saatlerinde hayata gözlerini yuman Mustafa Koçak’ın cenazesi morgtan alında ve toprağa verilmek üzere İstanbul Gazi mahallesine götürüldü.
Aldığımız bilgilere göre Gazi mahallesinde polis yığınak yapmış şekilde bekliyor.
“Saldırırız” tehdidinde bulunuyor.
Haksız yere hapise atıyor, işkence ediyor, öldürüyor cenazesinin kaldırılmasına izin vermiyor.
Mustafa Koçak adaletsizliğe karşı sürdürdüğü ölüm orucunun son zamanlarında şöyle demişti:
“Evet acılarım ağrılarım çok fazla, ama ben bizden sonra kimse bir daha adaletle ilgili bir acı çekmesin diye tüm acıları çekmeye razıyım. Hiçbir acı yarına kalmasın diye ben hepsini bugün çekerim.”
Şimdi Mustafa acıları son buldu… Bedenen aramızdan ayrıldı. Artık onun onurlu yaşamı örnek olacak geride bıraktıklarına.
Şimdi onu layıkıyla yolculama ilk görev…