Bir hapishane düşünün… Kapasitesinin üç katı tutuklu ve hükümlü konulmuş… Tutuklular, tuvaletlerde, koridorlarda yatmak zorunda bırakılıyor.
Bu koşullarda salgın hastalık başlıyor, bir koğuş karantinaya alınıyor.
Ve bu sağlıksız koşullarda, 8 ay, sadece 8 ay içinde 14 tutuklu-hükümlü ölüyor.
Bu tablo, Türkiye tarihinin en yüksek tutuklu-hükümlü rakamını barındıran hapishaneler tablosunun bir görünümüdür ve kesinlikle tekil veya istisnai değildir.
Rehabilitasyon Mu? Zulüm Mü?
Yukarıda anlattığımız bu durumun yaşandığı yer, Menemen R Tipi Açık Hapishanesi.
Bu bilgiler, CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel’in Adalet Bakanı Addülhamit Gül’e yönelik verdiği soru önergesi ile ortaya çıktı.
R Tipi demek, Rehabilitasyon Hapishanesi demek..
Bu nedenle bu hapishanede çok sayıda hasta tutuklu hükümlü bulunuyor.
Fakat “rehabilitasyon” bir yana, sıradan hastalıkları olanlar bile, hijyenik olmayan koşullar ve bakımsızlık, ihmal sonucunda ölüyor. 8 Ayda 14 ölüm, bunu anlatıyor.
Sertel, konuya ilişkin yaptığı açıklamada şunları belirtiyor:
“Kalabalıktan dolayı hijyenin sağlanamadığı, sağlıksız yemeklerin çıkarıldığı cezaevinde salgın hastalık başladığını ve şimdilik bir koğuşun karantinaya alındığı ifade ediliyor.”
“R Tipi yani Rehabilitasyon Merkezi olarak kabul edilen bu cezaevinde yatanların çoğunluğu hasta ve bakıma muhtaç.
Kalabalıktan, sağlıksız koşullardan ve kötü yemeklerden dolayı bırakın hastaların iyileşmesini ya da rehabilite olmasını… kalabalıktan dolayı salgının yayılma riskinin fazla olduğu belirtiliyor.”
Bakımsızlık, ihmal ve buna benzer çeşitli sebeplerden dolayı, 2019 yılı başından bu yana 14 mahkumun yaşamını yitirdiğini söyleyen Sertel, son olarak şunu belirtiyor:
“Türkiye genelinde … birçok cezaevinde kapasitesinin üzerinde mahkum veya tutuklu var. 150 kişilik bölümde 450 kişinin kaldığı cezaevleri var. İnsanlar tuvaletlerde, koridorlarda yatıyor. Bazı mahkumlar ranzalarda sırayla nöbetleşe uyuyorlar.”
“Bakanlık ve Hapishane Yönetimi Gizliyor”
Sertel, bu koşulları ortaya koyduktan sonra, Adalet Bakanlığı’na yönelik olarak da şunları belirtiyor:
“Adalet Bakanlığı ve cezaevi yönetimi bu olayları kamuoyundan gizlemek ve üzerini kapatmaya çalışmak yerine derhal müdahale etmeli ve mahkum yakınlarına neler olup bittiğini açıklamalıdır. İnsanları göz göre göre hastalığa veya ölüme mahkum etmek insanlık suçudur.”