“Kuyunun Dibindeki İnsan”

İktidarların en önemli yönetme araçlarından biri hapishanelerdir.
-Avukat Barkın Timtik

Emperyalist saldırganlığın devam ettiği bu çağda, toplumsal mücadelelerin gelişimine bağlı olarak, halkları baskılama ve ezme araçlarından biri olan hapishanelerde değişmektedir. Tecrit, teslimiyet ve imha üzerine fiziki ve ideolojik saldırı merkezleri olan bu yeni nesil zindanlar üzerine konuşmak ve yoğunlaşmanın gerekli olduğunu biliyoruz. Hapishanelerde bulunanlara yönelik işkence, infaz yakmalar, hak gaspları, hasta tutsakların tedavi haklarının engellenmesi, mektup, kitap, gazete-dergi engelleri gibi birçok alanda tecrit uygulanıyor. Türkiye’de 2000’li yıllarda F tipi hapishane olarak uygulanan tecrit uygulamaları bugün ise Y tipi denilen hapishaneler olarak karşımıza çıkıyor.

Halkın Hukuk Bürosunun 1 Nisan 2025 tarihli Y/YGC tipi hapishaneler üzerine yayınladığı açıklama:

Kuyu tipi hapishane” olarak ifade edilen Y/YGC Tipi hapishaneler hakkında sosyalist/demokrat kamuoyunun çok fazla bilgi sahibi olmadığını görüyoruz. Peki nedir bu Kuyu tipi hapishaneler? Neden müvekkillerimiz bu hapishanelerin kapatılması ve sevk olmak için açlık grevi yapıyor?

Bu hapishaneler üç katlı olarak inşa edilmiş hapishanelerdir. Hapishanede tek kişilik ve üç kişilik hücreler bulunmaktadır. Siyasi tutsaklar çoğunlukla tek kişilik hücrelerde barındırılırken, üç kişilik hücrelerde ise yatağı ve banyoyu dahi gören kameralar bulunmaktadır.

Üç kişilik hücrelerde tutulan tutsaklara 7/24 kendilerini izleyen kameranın kapatıldığı takdirde tekli hücrelere alınacakları tehdidi yapılmaktadır.
Kuyu tiplerinde F Tipleri’nin aksine havalandırma bulunmamaktadır. F Tiplerinde sabahtan akşama kadar havalandırma kapısı açıkken Kuyu tipi hapishanelerde tutsaklar bir ya da bir buçuk saatliğine hücrelerinden alınarak ayrı bölümdeki bir havalandırmaya çıkartılırlar. Tuvaleti gelen ya da herhangi bir sebeple hücresine gitmesi gereken tutsak hücreye girdikten sonra havalandırmaya tekrar çıkartılmaz.
“Kuyu tipi” hapishanelerin üç katlı olduğunu söylemiştik. Üç katlı hapishanenin en alt katı güneş almayacak şekilde tasarlanmıştır. İkinci katına çok az bir miktar güneş gelirken, üçüncü katta tutulanlar güneş görmek için biraz daha “şanslı”dırlar.
Hücrenin “penceresi” ise bir parmağın girmeyeceği sıklıkta tellerle kapatılmıştır. İçeriye güneş ışığı, temiz hava girmemektedir. Burada amaç; mümkün oldukça tutsağın hiçbir insanla temas etmemesini sağlayarak onu tecrit etmek, yalnızlaştırmak, bireycileştirip politik düşüncelerini teslim almaktır. Hücreye bunun için bir diyafon konulmuş ve gardiyanla dahi temasın azaltılması amaçlanmıştır. Seslenmelerini engellemek için kimi kuyu tipi hapishanelerinde tüm koridor boşaltılmıştır, tutsak tek başınadır.

F Tipi ya da kuyu tipi gibi tecrit hapishaneleri, temel olarak emperyalizm tarafından bilimsel deneyler yapılarak inşa edilmiş hapishanelerdir. İnsanın en temel ihtiyaçlarından olan “sosyalleşme” bu hapishanelerde yasaklanmıştır.
Tecritle doğrudan bağlantılı olarak ağır tecrit koşullarında kalan adli tutuklu/hükümlülerin çok fazla psikolojik sorun yaşadığı, delirdiği ya da intihar ettiği de bilinen bir gerçektir.

Fakat çoğu örnekte sahiplenen kimseleri olmadığından dışarda gündeme gelmemektedirler.

Yine tecrit hapishaneleri olan F Tiplerinden de alışık olduğumuz üzere kuyu tipi hapishaneleri şehrin en uzak noktalarına inşa edilmiştir. Tutsak evlatlarını ziyaret etmek isteyen aileler, farklı bir şehre gittikleri yetmezmiş gibi ekstra ulaşım/taksi ücreti ödemek zorundadır.

Bu hapishanelere “kuyu tipi” denmesinin sebebi ise; kuyu tipine götürülen siyasi tutsakların, kaldıkları hapishanede kendilerini “kuyunun dibindeki insan” olarak ifade etmelerinin sonucudur. İnsan haklarına aykırı olan bu hapishaneler kapatılmalı, sevk talepleri kabul edilmelidir.

(Bu yazı HHB (Halkın Hukuk Bürosu) resmi X hesabından alınmıştır)

Sosyal ağlarda paylaşın