Basından: 23.07.2025, Birgün
Kuyu tipi hapishaneden sevk edildiği halde açlık grevini 255. gününde sürdüren Serkan Onur Yılmaz’ın durumu kritik. Prof. Dr. Gürvit, “Kuyu tipi uygulamasını başlatanlar memleketin kötülük tarihine geçecektir” dedi.
Siyasi tutuklulara ve mahkûmlara uygulanan tecrit politikası sürüyor. Enine boyuna yalnızca 5 adım atılabilecek kuyu tipi hapishanelerde tutukluların hayatla tüm bağı koparılıyor. Siyasi tutsaklar ise kuyu tipi olmayan bir hapishaneye sevk edilme ve kuyu tipi hapishanelerin kapatılması talebiyle süresiz açlık grevinde.

Açlık grevinin 213. gününde kuyu tipi hapishaneden Bolu F tipi hapishaneye sevk edilen Serkan Onur Yılmaz Antalya’daki arkadaşlarının da kuyu tipi olmayan bir hapishaneye sevk edilmesi için 255 gündür açlık grevinde. Yılmaz’ın sağlık durumunun kritik olduğu belirtiliyor. Yılmaz mektubunda ayakta kalamadığını, ayaklarındaki yaraların her geçen gün arttığını, kişisel ihtiyaçlarını tek başına karşılayamadığını anlatırken “Kuyu tipi hapishanede olan tüm arkadaşlarım sevk edilene kadar açlık grevini sürdüreceğim” dedi.

KRİTİK GÜNLERDE
Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği’nden (Tayad) Lerzan Caner ise Serkan Onur Yılmaz’ın durumundan endişe duyduklarını kaydetti. Caner, “Serkan’dan artık haber alamıyoruz. Sanırım artık mektup yazmakta da zorlanıyor. açlık grevinin kritik günlerinde. Antalya Kuyu Tipi Hapishanesi İdaresi tutsaklara hepinizi buradan göndereceğiz demişti fakat sözlerini tutmadılar” dedi. Öte yandan açlık grevinin 159. gününde olan Mithat Öztürk’ün de sağlık durumunun kötüye gittiği vurgulanıyor.
Açlık grevinin 156. gününde olan Grup Yorum üyesi Ali Aracı ise yazdığı mektupta şöyle dedi: “Kuyu tipinde de olsak kendimizi yalnız hissetmiyoruz. Spotify, YouTube yasaklarıyla bizi halkımızın gönlünden silebileceklerini sanıyorlar. Oysa biz halkın sanatçıları emperyalizmin kurumlarıyla var olmadık ki yasakları bizi engellesin.”
HEPSİ KAPATILMALI
Konuya ilişkin BirGün’e konuşan Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Hakan Gürvit, “Kuyu tipi hapishane uygulamasını başlatanlar bu memleketin kötülük tarihine geçecektir” dedi.
Kuyu tipi hapishanelerin tutukluların fiziksel ve ruhsal sağlığını bozacağını vurgulayan Gürvit, “Bir hekim olarak, en çok da bir insan olarak kapatılmaları gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu. Gürvit açlık grevlerine dair ise “Fizyolojik işleyişi bozar. Dolayısıyla çeşitli hastalıklara yatkın hale getirir” ifadelerini kullanırken “B1 vitamini tükendiğinde beyine zarar verecek. Geçmişteki açlık grevlerinde de gördüğümüz Korsakoff (kronik hafıza bozukluğu) ortaya çıkacak” dedi.
F tipi cezaevleri uygulamaya geçtiğinde büyük bir direnişle karşılaşıldığını kaydeden Gürvit, “İnsanları yapayalnız bırakmak yetmedi ki zulmü kuyu tipleriyle katmerliyorlar. Başlıca risk ruhsal dengeyi bozması. Orada kalanların intihar eğilimleri artacaktır. Bu zulüm ortaçağda bile olmamıştır. Barolar, tabip odaları, tüm toplum tepki göstermeli” ifadelerini kullandı.
∗∗∗
…
MEKTUPLARA DA TECRİT UYGULANIYOR
Kuyu tipi hapishanede tutuklu Tahsin Sağaltıcı BirGün’e yazdığı mektupta ağır tecrit koşulları altında olduklarını vurguladı. Sağaltıcı, arkadaşının kendisine yazdığı altı sayfalık mektubun dört sayfasına cezaevi yönetiminin “sakıncalı olduğu gerekçesiyle” el koyduğunu söyledi. Sağaltıcı, “Bu koşulları kabul etmedik, etmeyeceğiz. Kuyu tipi cezaevleri tamamen kapatılmalı” dedi.
Bu yazı Birgün Gazetesi’nden alınmıştır (Başlık tarafımızdan konulmuştur.).