Sürgün sevkler devam ediyor. En son Silivri Hapishanesi’nden 19’u erkek, 4’ü kadın 23 tutsak sevkedildi. Çorlu Kuyu Tipi’ne sevkedilen tutsaklardan biri olan Fikret Akar, sevki ve Çorlu’da karşılaştıkları koşulları anlatan bir mektup yazdı. Akar, Kuyu Tipi’ne direnişle girdiklerini ve de Kuyu tiplerine karşı direneceklerini yazıyor. Nasıl direneceklerini ise bir cümleyle özetlemiş: “Olması gereken ne ise o olacak.”
Aşağıda bu mektupu yayınlıyoruz.
***
Çorlu, 03.02.25
………. merhaba,
Özlemle sım sıkı kucaklıyorum. Nasılsın?
Sağlık sıhatiniz iyidir umarım. Ben çok iyim.
Bu mektubu sana Karatepe Kuyu Tipi’nden (Çorlu) yazıyorum. Beklenen
gerçekleşti ve sürgün edildik. Silivri’den 19 erkek, 4 kadın tutsak
sürgün edildik. Kimler nerelere gitti duyulmuş olur sen bu mektubu
aldığında. Ben, Doğu Karataştan, Ahmet Arslan, Mustafa Anıl Kesen ve
Abdulkadir Altunlu ile birlikte buraya getirildim.
Buranın yapısını, sürgünün ayrıntılarını sana yazacağım. Şimdi acele yazıyorum.
Bugün pazar ve kalem sıkıntısı yaşıyoruz! Ödünç kalem aldık bir kaç
saatliğine, onun için hızlı yazıyorum bilgilendirmek için.
Ben şu an A
Blok 3. katta 13 Nolu hücrede kalıyorum. Bir koridorda 6 tane hücre var.
Bizim koridorda şu an Ahmet Arslan ile birlikte kalıyoruz. Ahmet Arslan
22-23 yaşlarında, Grup Yorum üyesi, Rize’li bir genç arkadaş. Koridordan-
kapı altından sesli iletişimimiz var. Diğer arkadaşları farklı bloklara
koydular. Yani girişte blok tecriti ile karşılandık. Önceki mektuplarımda
belirtmiştim, sürgün olacak ve kuyu tiplerinde uzun bir direniş süreci
başlayacak diye. Başlamış oldu.

Şu an idare’ye taleplerimizi iletmeye, karşılanmasını sağlamaya
çalışıyoruz. 3×4 metrelik bir hücre tahminen. Tuvalet-banyo, mutfak
tezgahı, elbise dolabı ve masa. 3. sınıf otel odası kadar bir yer. Bir
gecelik konaklama için idare eder, ama uzun yıllar insan yaşamına uygun
bir yer değil. En önemli sorunlardan bir tanesi havalandırma yok!.
Günde 1,5 saat havalandırma hakkımız varmış. Ona da tek çıkacaksınız
dediler, bugün çıkmadık. Yarın Ahmet ile birlikte çıkmak için dilekçe
vereceğim. Birlikte çıkarırlarsa çıkarız bir süre.
Girişte öyle aman aman bir sorunla karşılaşmadık. Rutin hapishane kabulü
işlemleri. Sürgünü protesto için 3 günlük AG yaptığımız için biraz
başağrısı var. Kısa süreli AG’lerin azizliği de bu. Tam vücut açlığa
alışıyor, alışana kadarki tepkileri veriyor AG’ye ara veriyoruz.
Burada AG’de iken rutin sağlık kontrolleri yapılıyor. Hafta sonu olduğu için
ambülans ile sağlıkçılar gelip yaptı kontrolleri dün-bugün. Yarın revir
doktoru yapar sanırım. Herhalde burası yeni açıldığı, AG konusunda
tecrübeli olmadığı için su ve şekeri az veriyor. 3 litre su, çay
bardağının yarısı kadar toz şeker, bir adet limon. Hepsi yetersiz.
Bugünkü sağlık kontrolünde şekerim düşük çıktı. Sağlıkçı gıda alıyor
musun dedi. Şeker-tuz-limon dedim. Şekerin alt limitin altında, şeker
almalısın yoksa sorun yaşarsın dedi. Üç günde bir şey olmaz da, uzun
süreli de bakalım nasıl olacak? Sürgünlerde normalde yeni gidilen yer
haftasonu da olsa telefon hakkını kullandırtıyor, aileni arayabiliyorsun.
Burası arattırmadı, gönderen yer haber vermeli senin dilekçen karşılığı
dediler.
İyi de, ben buradan oraya nasıl dilekçe vereceksem! Yani daha abimlerin
de haberi yoktur sanırım. Ya da diğer sürgün giden yerlerdeki arkadaşlar
ailelerini aradıysa aileler birbirlerini haberdar etmişlerdir belki. Bir
iki gün içinde telefon ederiz sanırım.
Bizim kaldığımımız koridorda 4 hücre boş. Koridor bize tahsiz bir anlamda.
Diğer arkadaşlarında buraya getirilmeleri için dilekçe verdik. Bakalım alt kat koridorundaki tüm
hücreler doluymuş. Fetö, DEAŞ, vb. mahkumları varmış. En alt katın
durumunu şu an bilmiyorum, orada da bir kaç hücre doluymuş galiba. Hücre
penceresinde parmaklığın dışında bir de tel ızgara var. Baklava dilimi
desenli! Üç katın da pencereleri havalandırmaya bakıyor. F Tipi
havalandırma büyüklüğünde. Bende tv, ketil vs. yoktu. Onları da almayı
düşünüyorum. Burada fazla kalmayı düşünmüyorum tabi. Ama kaldığımız süre
içinde ihtiyaç. Herhalde en fazla okuyabileceğim ya da yazacağım dönem
olacak!
Telefon bu hafta zaten abimi arayacaktım, denk geldi! Buranın telefon
günü Çarşamba imiş galiba ama net değil. Sen bu mektubu alana kadar
netleşmiş olur. …
Şu an acil ne yazmak gerekir diye düşünüyorum da. Dışardan gençlerin
sesleri geliyor, türkü söylüyorlar. Akustik güzel, ses F Tipine,
Silivri’ye göre çok daha iyi yayılıyor burada. Nedenini anlamadım ama
mimariden kaynaklıdır sanırım. Ya da bizim kulaklarımız hassaslaştı.
Buranın uzaklığı fazla değil, hele araçla Silivri ile burası arasında pek
fark yok ama araba olmayınca ziyarette zorlaştı. Bakalım burada
ziyaretler nasıl olacak. Şimdilik böyle diyeyim ben. Aceleden yazıyorum,
ben iyim diyeyim istedim. Merak edecek bir durum yok. Olması gereken ne
ise o olacak. Yarın sabah dilekçelerimizi vereceğiz ve başlayacak buradan
gitme çalışmalarımız.
Gerisi hayat.
Özlemle sıkıca kucaklıyorum.
Kendine çok iyi bak. Herkese selam
selamlar, sevgiler
Fikret
Adres:
Karatepe Y.G. Hapishane
A13
Çorlu/Tekirdağ