KAPİTALİST SİSTEMDE DEĞİŞMEYEN GERÇEK; MAFYACI DEVLET! (2)

Bu yazı haftalık siyasi dergi Halk Okulu’nun 291. sayısından alınmıştır

Ülkemizi mafya çete cennetine çeviren Soysuzlar yüz milyonlarca dolar alarak rant sağlamışlardır. Bunların hepsi resmi olarak ortada olmasına rağmen hiç kimsenin bir şey yapmamasının nedeni açık. Recep Tayip Erdoğan’dan, sınır kapısındaki polis memuruna kadar hepsi bu suç örgütünün çarklarının içindedir. Suç çarkının içindeki faşist devlettir, AKP iktidarıdır.

45 Kaset ve AKP’nin Korkusu

Çünkü bu kırk beş kasetin içinde her türden ahlaksızlık vardı. Bu da gerçeğin açığa çıkması AKP iktidarının sömürüsünün sonu demekti.

Kasetler Nerede?

Cemil Önal kasetlerin sayısı 45 değil diyor, arkasına bir sıfır daha eklemek gerektiğini söylüyor ve bu kasetleri kendisinin CIA ve Hollanda istihbaratına verdiğini söylüyor.

Diğer Kasetleri Hakan Fidan Nasıl Alıyor?

Hakan Fidan, Falyalı’nın elinde olduğu iddia edilen kasetlerle ilgili gelişmeleri duyunca, bu kasetlerin devletin eline geçmesini istiyor. Bu görev için Ekrem Serim’i Büyükelçi olarak Kıbrıs’a gönderiyor. Kendisine “Bu kasetleri al, getir. Bu şekilde devlet içinde yükselirsin” deniyor. Ekrem kabul ediyor, Kıbrıs’a gidiyor. Özge Falyalı ile yakınlaşıyor. Görüşmeler otellerde değil, Özge’nin babasının evinde yapılıyor. Aynı zamanda Mehmet Taşker’le de ev ortamında buluşmalar gerçekleştiriyor.

Sonrasında bu bilgiler Erdoğan’ın kulağına gidince durum değişir. Erdoğan, “Bu paralar neyin nesi, kasetlerle ilgili anlatılanlar doğru mu?” diyerek Ekrem Serim’i Ankara’ya çağırır. Maksut Serim devreye girer, “Kasetler teslim edildi” diyerek oğlunu savunur. Ancak Erdoğan, kasetlerin gerisi var mı yok mu tam olarak araştıracağını söyler, ‘Ben sana güveniyorum babandan dolayı, eksik kaset varsa da git al ama seni elçilikten, babanı da görevinden alıyorum’ der.

Kasetler MİT Başkanı İbrahim Kalın’a teslim ediliyor. 45-46 kaset olduğu bilinirken, sadece 40 veriliyor, bu nedenle AKP’liler arasında tartışma çıkıyor.

Adana Ülkemizdeki Yasa Dışı Bahis, Kumar Merkezidir. Neden?

Çünkü Ömer Çelik ve Çevresi Bire Bir Örgütlüyor

Halil Falyalı’nın eski finansçısı Cemil Önal şöyle devam ediyor: Adana’da yasadışı bahis soruşturmalarının kaderi rüşvetle değişti. AKP’ye yakın isimler kollandı, örgüt liderleri serbest bırakıldı. Havalimanında gözaltı kararı sistemden silindi, savcıyla yemek yendi. Verilen paralar kayıt altındaydı.

Yalnızca yasadışı bahis organizasyonlarının yapısını değil, bu yapının iktidar ve yargı bağlantılarıyla korunduğunu adım adım anlatıyor. İddialar, yalnızca kumarhanelerle sınırlı değil; savcılara verilen rüşvetlerden, Kıbrıs’tan İstanbul’a uzanan döviz ve kara para akışına; AKP’ye yakın isimlerin işin neresinde durduğuna kadar pek çok ismi ve detayı içeriyor.

Adana’da örgüt lideri olarak aranan bir ismin,100 bin dolarlık bir ödeme karşılığı tutuksuz yargılanması, 5 milyon dolarlık bir dava temizliği, Türkiye’den bavullarla getirilen paraların “pandemi yardımı” adı altında sisteme sokulması… Yasa dışı bahis dünyasının sadece sanal bir oyun değil, fiziksel olarak elle tutulur, organize ve siyasi koruma altındaki bir sistem olduğunu gözler önüne seriyor.

Ömer Çelik’in Suçlarının Gizlenmesi ve Fatih Nevzat Aysu’nun Aklanması

Cemil Önal yargının nasıl işlediğini de anlatıyor; “Falyalı’nın üçüncü adamı AKP’li Ömer Çelik’in yakını, 10 Temmuz 2020 tarihli iddianamede yer alan Fatih Nevzat Aysu’ydu. Larsen Teknoloji’de üçüncü en yetkili kişiydi. Görevi, para transferleri, nakit akışı ve VİP müşterilerden elden alınan ödemelerle ilgilenmekti. Bu işlemleri yürütebilmek için Adana merkezli ‘AK Grup’ adlı bir yapısı vardı. Adana’daki bir davada, bu yapıyla bağlantılı olarak AKP Gençlik Kolları’ndan iki isim daha yer alıyordu.

2020’de bu gruba yönelik bir operasyon yapıldı. Halil Falyalı’nın talimatıyla Adana Cumhuriyet Savcısı Yavuz Pehlivan’a ulaştık. Biz ona kendi aramızda ‘Aslan’ diyorduk. Tuttuğunu koparan, her işi halleden biri olarak biliniyordu. Kendisiyle temas kurduk. ‘Evet,’ dedi, ‘Fatih Nevzat Aysu şu an örgüt lideri olarak aranıyor ama sorun değil. Bana 100 bin doları önden gönderin, ben bu işi tutuksuz yargılamaya çeviririm. Yani AKP’li isimlerin akrabalarını bile kurtarmak için bizden rüşvet talep ediyorlardı. Açıkça ‘Paran varsa ödeyeceksin’ diyorlardı.

2021’de Türkiye’deydim. 100 bin dolarlık ödemeyi ben yaptım. İstanbul Havalimanı’na geldik. Yavuz’un şebekesi sistemden Fatih Aysu’nun arama kaydını düşürdü. Polis müdahale etmedi. Havalimanından birlikte çıktık, güzel bir yemek yedik. Ertesi gün de Aysu’yu Adana’ya ifade vermeye gönderdik. Savcı ifadesini aldı, ardından serbest bıraktı.

Cemil Önal “Birkaç hafta sonra Fatih beni aradı, ‘Mahkeme tebligatım gelmiş’ dedi. Ben de Yavuz’u aradım. ‘Biz seninle böyle mi anlaştık?’ dedim. O da, ‘Abi biz hakkımızı aldık ama hakimden dolayı gitmesi gerekiyor. Sadece ifade versin, davanın sonunda ben temizleyeceğim’ dedi. Yavuz’la yaptığımız tüm görüşmeleri sürekli kayıt altına alıyordum çünkü rüşvet istemekten hiç çekinmiyordu.

Yine de bu dosyayı tamamen kapatabilmek için bir 50 bin dolar daha ödemek zorunda kaldık. Alt kademedeki iki kişi birkaç ay ceza aldı. Ancak örgütü kurup yöneten Fatih Aysu, savcıya verdiğimiz para sayesinde kurtuldu. Aynı zamanda, kamuoyunda ‘Cübbeli Ahmet Hoca’ olarak bilinen kişinin fuhuş dosyası da Savcı Yavuz Pehlivan’a verilmişti. O dosyayı da zamanında kapatmıştı.

Cübbeli Ahmet Hocanın işlediği suçlar resmi kayıtlar ve görüntüler olmasına rağmen rüşvet karşılığında kapatıldı. Savcılık bu kadınlar ile birliktelik gönüllü rızalık çerçevesinde olmuştur, dedi.

Fuat Oktay Halil Falyalı’dan 50 Milyon Dolar Aldı

Eski cumhurbaşkanı yardımcısı ve aynı zamanda KKCT Cumhurbaşkanı temsilcisi Fuat Oktay Türkiye’den gelen bütün kirli işlerin sorunsuz yürümesi ve iade gibi davalarının düşürülmesi için Falyalı ailesinden para alıyor.

Peki, Neden 50 Milyon Dolar?

Halil Falyalı bir mahkemede 500 milyon dolar servetinin olduğunu açıklıyor, Fuat Oktay yüzde 10 karşılığında yapabileceğini söyleyerek 50 milyonu alıyor.

Elektronik ödeme kuruluşu olan Payznet üzerinden paralar aktarılıyordu.

Payznet nasıl bir firma; Payznet bir aplikasyon veriyor, bunu alıp kendi sistemlerinin görünmez kısımlarına entegre ederek müşteri kredi kartından alış veriş yapmış gibi çekiyorsun. Her iki günde bir bu paraları alıyorsun. Yani çekilen para elektrik, su faturası, alış veriş ve benzeri gibi görünüyor ve bu şekilde fatura çıkararak resmileştiriyor. Bu ödemeler İstanbul Kapalıçarşı’dan yapılıyor, diğer ödemeler ise Dubai üzerinden yapılıyordu.

Dubai yönetimi yalnızca %5 vergi alır, gerisini sormaz. Özge Falyalı bu yöntemle Dubai’deki banka hesaplarına milyonlarca dolar aktarıyor.

Avrupa Parası: Belarus Üzerinden Dubai ve Güney Kıbrıs’a

Avrupa’da toplanan bahis paraları o kadar çok ki Belarus’a oradan da Dubai’ye ve Güney Kıbrıs’a transfer ediliyor. (Burada karşımıza Mustafa Egemen Şener ismi çıkıyor. Kıbrıs’ta Stantoto Betting’in sahibiydi. Mahkemesi nedeniyle Kıbrıs’a giriş yapamıyor. Türkiye’de Falyalı’ya ait olduğu söylenen Payflx soruşturması kapsamında tutuklanan Erkan Kork’tan sonra aranan örgütün iki numaralı ismi.) Biriken para Şener’e ait özel uçakla direkt Dubai’ye ve Güney Kıbrıs’a gidiyor.

Sızdırılan emlak kayıtlarına göre 2023 yılında 60 milyon doları aşan emlak alımları da bu şekilde finanse edildi. Ayrıca Şener’in Dubai’de 2021-2024 yılları arasında 90 daireye sahip olduğu ve toplam değerinin yaklaşık 350 milyon dolar olduğu belirtiliyor.

Ülkemizde Hakimler Porsche Taycan’a Biniyor. Makam Odasında Duvarına 13 Tabanca 7 Uzun Namlulu Tüfek Asıyor

Kim bu hakim?

ABD ajanı olan Brunson davasına bakan ve 2021’de İzmir Adil Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanlığı’na atanan hakim Oktay Tabur.

Rüşvet ile zengin olan hakim borsada işlem yaparak kazandım diye kendini aklıyor.

Ülkemizde yargı mafya çetelerini aklıyor. Ülkemizin de yönetenlerden, yargısına, polisine, jandarmasına kadar hepsi halk düşmanlığı yapıyor. Daha sonra da halkı din, vatanseverlik, milliyetçilik adı altında sömürüyorlar. Yaptıkları vatana ihanettir.

Süleyman Soylu’nun Aldığı Milyon Dolar Rüşvetler

Ahmet Nazari Dubai’de yaşıyor ve Halil Falyalı ile arası çok iyi. Halil Falyalı’nın işlerinin iyi gitmesinin ve hiç operasyon yememesinin nedenlerinden biri ise Soylu’dur.

Ahmet Nazir’in kirli işlerini kolayca yapabilmesi için Falyalı’dan yardım istiyor. Bunun üzerine Falyalı Sadık Soylu ile tanıştırırım ama bunun bir bedeli olur diyor ve tanıştırıyor. Bunun bedeli 7 Mart 2020’de Sadık Soylu üzerinden Süleyman Soylu’ya 20 milyon dolar vermekle başlıyor. Sonra Ahmet Nazari isimli bir adam ile Süleyman Soylu’nun arasından su sızmıyor.

Kim bu Ahmet Nazari? Halil Falyalı’nın parasını aklayan biri. Kendisi Ferrari ile ülkemizde gezen, çevresinde iki tane Passat korumalı polis çakarları bulunan ve Türk vatandaşlığı alan biri.

Süleyman Soylu’ya rüşvet veriyor, Soylu da onu operasyonlardan koruyor.

Örneğin, bir operasyonda suçlular yakalanıyor, polis “PATRONUN KİM” diye soruyor ve olay televizyonlara, haberlere çıkmadan bırakıyorlar.

  • Binali Yıldırım ve Ailesinin Gemilerle Uçaklarla Tonlarca Uyuşturucu Sevkiyatı Yaptığını Unutmadık.
  • Albayrakların Filistin’e Yardım Adı Altında İsrail ile Ticaret Yapığını Savunma Sanayisini Geliştiriyoruz Adı Altında Halkın Vergilerini Çaldıklarını ve Halkların Katili Olduğunu Unutmadık.
  • Burhan Kuzu’yu Unutmadık.
  • Jandarma Komutanlarının İnsan ve Uyuşturucu Kaçakçılığı Yaptığını Unutmadık.
  • AKP’lilerin Rezerv Alanlar Diyerek Halkın Alın Teri ile Kazandıklarına El Koyduklarını Unutmadık.
  • 5’li Çete Olarak Bilinen Talancı Akbabaların Topraklarımızı İşgal Ettiklerini, Sularımızı Zehirlediklerini, Ormanlarımızı Yok Ettiklerini Unutmadık..
  • Erdoğan Ailesi’nin Çaldığı Milyar Dolarları, Ahmet Burak Erdoğan ve Kardeş Mustafa Erdoğan’ı Unutmadık.
  • Faşizm Uyuşturucu Ticareti ve Bir Dizi Suçlarını Dünyanın Birçok Yerinden Limanların İşletmelerini Alarak Yapıyor. Güney Amerika’da Havalimanları ile Limanlar İşletiyor. Balkanlarda Havalimanları İşletmeleri Ellerinde. Türki Cumhuriyetlerinde Keza Aynı Şekilde.

Ülkemizi mafya çete cennetine çeviren Soysuzlar yüz milyonlarca dolar alarak rant sağlamışlardır. Bunların hepsi resmi olarak ortada olmasına rağmen hiç kimsenin bir şey yapmamasının nedeni açık. Recep Tayip Erdoğan’dan, sınır kapısındaki polis memuruna kadar hepsi bu suç örgütünün çarklarının içindedir. Suç çarkının içindeki faşist devlettir, AKP iktidarıdır.

İşbirlikçi faşistlerin halk düşmanlığını biliyoruz. Bu pisliği sadece ve sadece devrimin temizleyeceğini de biliyoruz.  Faşist devletin tüm kurumları bu suç ordusunun bir parçası, yargısından, yönetimine kadar herkes bu çürümüşlüğün içinde.

EMPERYALİSTLER, İŞBİRLİKÇİ FAŞİST DEVLET VE MAFYA HALKA HESAP VERMEKTEN KAÇAMAYACAK!

Sosyal ağlarda paylaşın