Kamu emekçileri cephesi, Yüksel direnişçilerinin mahkemelerine çağrı yaparak serbest bırakılmalarını talep etti.
Nuriye Gülmen, Alev Şahin ve Mehmet Dersulu işlerini istedikleri için hapishaneye atılmış kamu emekçileri. Bu üç onurlu kamu emekçisini hapse atanlar bugünlerde çarşaf çarşaf pislikleri ortaya saçılan faşist AKP iktidarı. Çalan, ihaleye fesat karıştıran, rüşvet alan, mafyalaşan, mala çöken…. haydut bir iktidar. Halka çapulcu diyen asıl çapulcu sürüsü.
Onuru ile çalışırken bir gece yarısı çıkartılan KHK ile işleri ellerinden alınan kamu emekçisinin ses çıkartmasını istemiyor faşist çete devleti, AKP iktidarı. Onlar istediklerin yapacak, istediklerinin hayatını karartacak, işini elinden alacak, yüzbinlerce emekçinin ekmeğini elinden alacak … ama kimse ses çıkartmayacak.
Nuriye Gülmen eline aldığı bir dövizle AKP’nin kurduğu hayali yıktı. Yüksel caddesine çıktı ve “işimi istiyorum” talebini haykırdı. Önce sadece caddeden geçenler duydu. Ancak gitgide tüm dünyanın duyduğu ses haline geldi Nuriye Gülmen’in sesi. Sonra Acun, Mehmet, Alev, Nazan…
Çete devleti bu sesi bastırmak için her yolu denedi. İşkence, yasaklama, gözaltı gibi bildikleri tüm insanlık dışı yönteme başvurdu. Hergün iki kez işkence ile gözaltına alındılar ama bitirilemedi Yüksel Direnişi. Bugün hala devam ediyor.
AKP faşizmi Yüksel direnişini başlatanı, büyüteni Yüksel Direnişçilerinden intikam almaya çalışıyor. Susturmak için Yüksel Direnişçilerini tutukladı.
Acun Karadağ’dan sonra Nazan Bozkurt serbest bırakıldı.
Kamu Emekçileri Cephesi Yüksel Direnişçilerini sahiplenme çağrısı yaptı. Bugün her tarafı çürümüş, yozlaşmış mafya-çete devletinin, halkın onurlu evlatlarını istediği gibi hapishanelere kapatmasının önüne geçmek ancak dayanışma ile mümkün. Sahiplenme ile mümkün. Sahiplenme ile sadece mahkemelerin keyfi olmasına engel olmakla kalmayacak aynı zamanda direnerek kazanılabileceğini gösterecek. AKP faşizminin zulmünün sindirdiği halkta moral yaratacaktır…
Nuriye Gülmen bir A4 kağıdından yapılmış döviz ile AKP faşizminin darbe girişimi ile yaratmak istediği korku iklimine engel oldu. O dövizden sonra AKP faşizminin, yönetememe krizi büyüdü derinleşti… Artık AKP her anlamda gayrı meşrudur. Artık kendi kitlesince bile meşruluğunu yitirmiştir. İktidarı boyunca işlediği suçların büyüklüğü ve bu suçların hergün ortalığa saçılmasından dolayı yerle bir olan “meşruluğunu” yeniden inşa etmesi mümkün değildir.
O yüzden yönetebilmek için tek bildiği ve tek başvurabileceği yöntem baskıdır. Yasaktır, polistir, gözaltıdır terördür.
AKP’nin 15 temmuz ile halka açtığı savaşta, AKP ile Halk arasında kurulmuş en güçlü barikat Yüksel Direnişidir. Nuriye Gülmen, Alev Şahin ve Mehmet Dersulu’yu sahiplenmek bu barikatı güçlendirecektir. Gerisi hayat…