Son haftalarda AKP iktidarının hemen tamamı “İsrail bize saldıracak” yaygarası kopartıyor. “Sıra bizde”, “sıra Türkiye’de” bağırtıları havalarda uçuşuyor. AKP bir yapay gündem oluşturmaya çalışıyor.
Bu gündem iki başlıkta ele alınabilir.
Bir, İsrail gerçekten Türkiye’ye saldırır mı?
İki, AKP neden İsrail bize saldıracak politikasına başvuruyor.
İkincisinden başlayalım.
AKP şefi TBMM’de gerçekleştirdiği konuşmada, İsrail’in er ya da geç durdurulacağını belirterek, “Vaat edilmiş topraklar hezeyanıyla hareket eden İsrail yönetiminin, Filistin ve Lübnan’dan sonra gözünü dikeceği yer bizim vatan topraklarımız olacaktır” ifadelerini kullandı.
AKP faşizminin özelliklerinin en bilineni ve politikalarının belirleyici yöntemi YALAN’dır. Yalan iktidarıdır.
Kimseyi rahatlatmak için söylemiyoruz ama baştan belirtelim:
İSRAİL TÜRKİYE’YE SALDIRMAZ!
Bu tahmine dayalı bir tespit değil, İsrail, Türkiye ve AKP’nin karekteri ve konumlanışı, emperyalizm ile ilişkileri ve Ortadoğu’da yaşanan siyasi gelişmelerin sonucu çok rahat söyleyebileceğimiz bir gerçektir. Emperyalizmin Ortadoğu’da kurduğu ve kurmak istediği dengeler şu durumda İsrail’in Türkiye’ye saldırmayacağını gösteriyor.
Neden?
Şu gerçeği tekrar irdelemekte fayda var: İsrail Ortadoğu’daki ABD’dir. Yani İsrail ABD’nin 51. eyaletidir demek İsrail’i anlatmaya yeterli gelmez, bunun daha fazlasıdır. ABD’nin Ortadoğuda’ki kanlı eli, ileri karakolu, jandarmasıdır. İsrail bize saldıracak demek ABD bize saldıracak demektir.
İsrail kime neden saldırır?
İsrail işgal ettiği toprakların asıl sahibi Filistin’e saldırısı İsrail’in varlık sebebidir. Varlığı Filistin halkını teslim almaya bağlıdır.
İsrail’in saldırdığı ülkelerin tamamı ABD emperyalizminin Ortadoğu’daki politikalarına engel teşkil eden ülkeler olmuştur. Mısır, Yemen, Suriye, Lübnan, İran…
1950’lerden başlayarak İsrail’in saldırdığı ülkelerin tamamı başta ABD olmak üzere emperyalizme karşı olan ve/veya çıkarları çatışan iktidarların olduğu ülkelerdir. Bununla birlikte halen günümüzde İsrail’in saldırdığı ülkeler ABD’nin bölgedeki bekasına bir şekilde engel olan ülkelerdir.
İsrail Ortadoğu’da işbirlikçileşmemiş, kısmen bağımsızlığını koruyabilmiş ülkeleri ABD ve genel olarak emperyalizmin çıkarlarına uygun işbirlikçileştirmek için vardır. Bu amaca uygun saldırılar, komplolar gerçekleştirir, terör eylemleri yapar, savaş çıkartır ama bunları yaptıran ABD’dir. Yani Ortadoğu’yu kana boğan ABD’dir.
İsrail’in hiç bir saldırısı, hiç bir eylemi Büyük Ortadoğu Projesi’nin dışında ele alınamaz. Yani ABD emperyalizminin Ortadoğu’da ve Kuzey Afrika’da hizzaya getiremediği ülkelere yönelik 1990’larda, başta SSCB olmak üzere sosyalist bloğu oluşturan devletlerin yenilgisinden hemen sonra başlattığı projedir. Bu proje 2003 yılında Eski Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice tarafından kaleme alınan makalede, “Ortadoğu’da Türkiye de dahil 22 ülkenin sınırları değişecek” cümlesiyle özetlenmiştir. İsrail’in pervasızlığının kaynağında Büyük Ortadoğu Projesi ile ABD’ye ve tüm emperyalizme teslim olmamış, işbirlikçileşmemiş yönetimleri dize getirmek vardır.
AKP şefi Erdoğan Büyük Ortadoğu ve Kuzey Afrika projesinin(BOP) eşbaşkanı olduğunu defalarca dile getirmiştir. Üstlendiği görevler olduğunu, misyon sahibi olduğunu tüm utanmazlığıyla kanal kanal gezerek miting meydanlardında söylemiştir. Evet AKP, emperyalizmin BOP’una hizmet eden ve o projenin başarılı olması için emperyalizm tarafından iktidarda tutulan bir partidir. ABD emperyalizminin uşağıdır. Tek bir santim ABD sözünün dışına çıkamaz.
İsrail, yani ABD, Ortadoğu’da ve dünyada hangi ülkeye saldırıyor, tecrit ediyor, ambargo uyguluyorsa Türkiye gibi bir ülkeye dönüştürmek, Türkiye Devleti gibi devlet haline getirmek içindir…
Yarın yazımızın ikinci bölümünde AKP iktidarının İsrail’in ülkemize saldıracak paronayasına neden ihtiyaç duyduğuna değineceğiz…
