AKP şefi Erdoğan’ın Allah’ın lütfu diyerek değerlendirdiği 15 temmuz darbe girişiminden sonra yüzbinlerce emekçi hiç bir gerekçe gösterilmeksizin işlerinden atıldılar. Hiç bir itiraz hakkı tanınmadan işten atmalar milyona yakın insanın hayatını etkiledi. İntihar edenler, hastalanarak ve ülkeyi terk ederken ölenler oldu.
Nuriye Gülmen’in bir döviz ile Yüksel caddesine çıkarak “işimi istiyorum” eylemine başlaması ile ülkeni bir çok noktasında işini isteyenler görünmeye başladı. Yüksel caddesi çekim merkezi olmaya devam etti.
Yüksel direnişinde yıllarca eylem yaparak işini isteyen Nazan Bozkurt bir çok keyfiliğe ve hukuksuzluğa maruz kaldı. İşkenceye uğradı, sokak ortasında her gün iki kez sürüklenerek gözaltına alındı hatta tutuklandı. Tabii AKP iktidarı sadece bunlarla yetinmedi. Yargısını da direnişi bitirmek için devreye soktu ve direnişçilerin tamamını hapislerde tutmaktan para cezaları ile yıldırmaya çalıştı.
Nazan Bozkurt, hakkında açılan davaların bir çoğundan haklı bulunarak para cezalarının kalkmasına rağmen en son kendisine 281.000 LİRA! para cezası verildiğini duyurdu. Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda hakkında ; “verilen para cezası ile ilgili işimi istememin bedeli olarak vergi dairesince belirlenen e-haciz miktarı 281 BİN LİRA!
281.000 LİRA!
Fakat şimdiye kadar iptal ettirdiğim ceza sayısı da 700!
Bu neyin haczi vergi dairesi?
Ethem’i öldüren polis, 15 bin lira karşılığında serbest kaldı!
6-7 yaşındaki iki kardeşi, Muhammed ve Furkan’ı öldüren polis toplam 19 bin lira ceza ödedi!
Demek ki cinayet işlesek bile bu kadar ceza ödemeyeceğiz!
Dalga mı geçiyorsunuz bizimle?
Şirket mi işletip batırdım? Uyuşturucu mu kaçırdım? İnsan kaçakçılığı mı yaptım? Bu nedir böyle Gelir İdaresi Başkanlığı ?” ifadelerini kullandı….
Evet AKP faşizmi çocuk katillerine dahi bir kaç bin TL ceza(!) vererek ödüllendirirken, işini isteyen emekçiye olan düşmanlığını hapislere atarak, işkence ederek, yüzbinlerce TL para cezası vererek gösteriyor…