İşi ekmeği ve onuru için iki kere uzun süreli açlık grevi yaparak direnen Mahir Kılıç iki kez haklarını kazanmıştı. Daha doğru ifadeyle iki kez kaldırılmaya çalışmıştı. Tekrar verilen sözlerin yerine getirilmemesinden dolayı İstanbul il binası önünde tekrar direnişe geçen Mahir Kılıç ile ilgili Devrimci İşçi Hareketi bir açıklama yayınladı.
İki yıldır sokakta işi için direnen Mahir Kılıç açlığa, soğuğa, sıcağa, CHP’ ye, AKP`ye, onun işkenceci polisine karşı iş ve onur mücadelesi veriyor. Mahir Kılıç`ın direnişi umudunu düzen partilerine bağlayanlara bir kez daha gerçek kurtuluşun nerede olduğunu gösteriyor. İşte Mahir`in direnişinden kısaca satır başları…2017 yılında İzmir Büyükşehir Belediyesinin taşeron şirketi olan İz enerji şirketinden atılan Mahir Kılıç 2018 kasım ayında İzmir Büyükşehir Belediyesi önünden “İşimi geri istiyorum” talebiyle eyleme başladı.
184 günlük açlık grevi direnişinden sonra Karşıyaka Belediyesinde işe başlamak üzere yapılan protokol imzalandı. Aradan 120 gün geçmesine rağmen Mahir Kılıç’a iş başı yaptırılmadı. Gerekçe olarak da İçişleri Bakanlığından onay beklendiği söyleniyordu. Daha sonra bunun yalan olduğunu böyle bir başvurunun dahi olmadığını CHP milletvekilleri Veli Ağbaba, Özgür Özel, Aykut Erdoğdu’nun bakanlığı aramasıyla ortaya çıktı. Yani 24 Haziran seçimlerini kurtartmak için Mahir’e yalan söylemişlerdi. Ama direniş her şeyden daha güçlüdür. İşi ve onuru için direnen bir emekçinin haklılığı seçim oyunlarına alet edilemeyecek kadar haklı ve güçlü bir taleptir.
Mahir Kılıç –Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar- DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı-İHD İzmir Şubesi-İmeceDe-TİHV İzmir Temsilciliği arasında düzenlenen protokol yerine getirilmeyerek tüm işçi ve emekçilere yalan söyleyen CHP seçim sürecinde işçi ve emekçi dostu söylemlerini de sık sık kullanmıştır.
Bundan sonraki süreçte Ankara CHP Genel Merkez önünde ikinci direnişine başlayan Mahir Kılıç 35 gün oturma eylemi 67 gün açlık grevi direnişiyle bir kez daha dikildi ekmeğini elinden alanların karşısına. 2018 Kasım ayında CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu devam eden direniş sürecinde devreye girerek danışmanları ve avukatları aracılığıyla Mahir Kılıç’ın avukatlarıyla görüşerek
Sorunu çözeceğini, bu işin siyasi olarak sorumluluğunu üstlendiğini belirtti.
Yapılan görüşmede üç madde üzerinde anlaşıldı. Buna göre
1-tüm alacaklar nakden ödenecek
2- yerel seçime kadar Çiğli Belediyesi’ne iş girişi yapılacak
3-yerel seçimden sonra Aziz Kocaoğlu dışında bir başkası seçilirse İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde 2 Mayıs 2019 tarihi itibarıyla İzelman şirketinde işe başlatılacak
Taleplerinin kabul edilmesinden sonra direnişine ve açlık grevine son veren Mahir Kılıç yaptığı açıklamada “Bu zafer benim değil büyük ailemizin zaferidir. Bir yüreğine aşk düşenin bir de üzerine kızıl önlüğü giyenin kaybetme şansı yoktur” diyordu.
Anlaşmanın ilk maddesi yerine getirildi ve tüm alacaklar nakden ödendi, seçime kadar maaş ve sigortası yatırılacak seçimden hemen sonra İzmir Büyükşehir Belediyesi`nde işe başlatılacaktı. Fakat 8 Mart 2019 tarihinde hiçbir bilgi verilmeden iş çıkışı yapıldı, ardından 9 Mart 2019 tarihinde aynı yerde iş girişi yapıldı ama sigortası ve maaşı yatırılmadı.
8 Mayıs 2019 tarihinde Canan Kaftancıoğlu ile bir görüşme yapıldı. Canan Kaftancıoğlu böyle bir söz vermediğini söyleyerek Mahir’in işe alınması ile ilgili verdiği sözü inkâr etti. Kendisine danışmanının onun adına konuştuğunu bunu kendisinin de kabul ettiği söylenerek direnmekten başka bir yol bırakmadığını söyleyerek görüşme bitirildi.
Mahir Kılıç, 14 Mayıs 2019 günü İzmir Büyükşehir Belediyesi önünde yaptığı açıklamada “ben çocuğumun ekmeği sütü için direniyorum. Verilen sözler yerine getirilsin maaşımın yatırılmasını ve iş başı yaptırılmayı talep ediyorum. Verilen sözler tutulmazsa bundan sonraki direnişimi İstanbul CHP il binası önüne taşıyacağım” diyordu.
Mahir Kılıç 21 Mayıs 2019 tarihinden beri CHP İstanbul İl binası önünde “işimi geri istiyorum” talebiyle direnişte. Çocuklarının geleceği için direnen bir emekçinin ekmek kavgası tüm oy hesaplarının seçim çıkarlarının üstündedir. Faşizmin hüküm sürdüğü bir ülkede seçimler sadece bir demokrasi aldatmacasıdır. CHP işçi ve emekçinin dostu gibi görünürken her şey güzel olacak sloganlarıyla halkın umutlarını sömürürken kapısının önünde direnen bir emekçiyi gözaltına aldırıyor, işkence görmesine neden oluyor. İşçi ve emekçilerin haklarını almak için, adalet için direnmekten başka yolu yoktur.
Ne CHP ne de başka bir burjuva partisi bize hakkımız veremez. Mahir Kılıç da yapması gerekeni yapıyor, kimseden icazet beklemeden çocuklarının ekmek parası için direniyor. Bir işçinin ekmeği ve onuru üzerinden kimse seçim hesapları yapmasın. Mahir Kılıç söz verildiği gibi İzmir`deki işine dönmeden bu direniş bitmeyecektir. Canan Kaftancıoğlu meseleye sırtını dönmekten, direnişi karalamaktan vazgeçmeli bir an önce verdiği sözün takipçisi olmalıdır.
DEVRİMCİ İŞÇİ HAREKETİ