İşbirlikçi, İşidçi Golani’yle Tokalaşan Herkes, Suriye’deki Katliamlardan Sorumludur!

Suriye’de Alevi halkına yönelik katliam, “başıboş” çetelerin, mlerkezi iktidarı dinlemeyen “şeriatçı grupların” işi değildir.
Katliam, bütün emperyalistlerin ve işbirlikçilerinin onayıyla gerçekleştirilmiştir.
Golani’yle daha Şam’a girdiği günden başlayarak tokalaşan, onu meşrulaştıran tüm emperyalistler ve işbirlikçileri, bu katliamın ortağıdır.


Bugün Suriye’de çeşitli silahlı direniş gruplarından sözediliyor. Çapı, yaygınlığı konusunda henüz bir bilgi yok.
Ancak bir silahlı halk direnişi, emperyalistlerin bütün planlarını bozar, “zafer” heveslerini boğazlarında bırakır.
İşte bu nedenle, direnebilecek, direnen grupları destek verebilecek azınlık halk kesimlerini sindirmek istiyorlar.
Katliamlar bunun için gerçekleştirildi.


Katliamlar, HTŞ’nin “merkezi” iktidarının emriyle ve onayıyla gerçekleştirilmiş ve halen de sürdürülmektedir.
Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) komutanı Mazlum Kobani, HTŞ çetesiyle yaptıkları anlaşmayı meşrulaştırmak için şöyle diyordu:
“Suriye’ye ortak olduk”.
Doğrudur.
Golani ile imzaladıkları anlaşma ile,
SDG’nin Suriye ordusuna dahil edilmesi kararı ile,
İşid’çi, işbirlikçi Golani hükümetinin kurumlarının Rojova’da açılmasını kabul etmekle,
ELBETTE SURİYE’NİN ORTAĞI olunmuştur.
Bununla birlikte, şu andaki gerici, işbirlikçi iktidarın sömürü, zulüm ve halen süren katliamlarına da ortak olunmuştur.
Bu tarihsel suç ortaklığı, halkların tarihine yazıldı ve bu suçu işleyenler, bunun hesabını başta kendi halklarına olmak üzere, tüm halklara vereceklerdir.
Suriye’deki Alevi katliamını protesto eylemlerine DEM partililer de katılıyor.
Hangi yüzle? Hangi politikayla?
PYD, başından itibaren Golani rejimini meşrulaştıranların başında geliyor.
Alevi katliamının en üst seviyeye çıktığı günlerde, Golani ve Mazlum Kobani el sıkışıyor, anlaşma imzalıyor.
Bu anlaşmayı onaylayanlar, HTŞ katliamcılığının “suç ortağı” olmuş oluyorlar.


Alevi halkına yönelik katliamda öldürülenlerin sayısının 10 bini aştığı belirtiliyor.
Golani ile tokalaşma ve anlaşma yapma sırasına giren bütün Avrupa emperyalistleri bu katliamın doğrudan sorumlusutdur.
Golani’nin kişisel örgütsel tarihi, halka yönelik katliamlarla doludur. Golani’ye kravat taktırmayla, Golani katliamcılığından vazgeçmiş olmuyor.
Bunu emperyalistler de çok iyi biliyor kuşkusuz.
Ancak Alevi halkın sindirilmesi, direnme dinamiklerinin yok edilmesi, Golani’nin isteği olduğu kadar, tüm emperyalistlerin de isteğidir.

İsrail, 13 Mart’ta, 15 Mart’ta Şam’ı bombaladı. Golan tepelerini işgal eden Siyonist ordu, Suriye içinde cirit atmaya devam ediyor. İşgalci ordunun önceki gün Kuneytra kırsalında ilerlediği bildirildi.
Alevi halkı katletmek, sindirmek için bölgeye askeri konvoylar sevkeden HTŞ iktidarı, Şam’ı bombalayan, yeni yeni köyleri işgal ederek Suriye içinde ilerlemesini sürdüren Siyonist İsrail’e karşı tek kurşun sıkmamaktadır.
Bu da işte emperyalistlerin istediğidir.


Katliam sürüyor.
Tarih, katliamcıları ve onların suç ortaklarını halkların hafızasına yazıyor.
Bu suçun hesabı er geç sorulacaktır.
Bugünden yapılması gereken ise,
dünyanın her yerinde ve her zaman olduğu gibi, katliamlara, zulme, işgale, işbirlikçileğe mücadelenin tüm biçimleriyle direnmektir.

Sosyal ağlarda paylaşın