İşbirlikçi Erdoğan Patronu ile görüştü

Aylardır Trump ile görüşme için ABD’nin kapılarını aşındırdılar. Telefonlar, mailler, rica minnet… En sonunda BM toplantılarının yapıldığı ABD’de bir görüşme koparabildi AKP’nin aşağılık utanmaz diplomasisi. Ulusal veya kişisel onur kırıntısı olmayan AKP iktidarı bu randevu sonrası Erdoğan’dan tüm yöneticilerine çeşitli platformlarda randevu kapmak için “40 takla atıyorlar” şeklinde açıklamalarla defalarca aşağılandılar. TV ekranlarında dile getirilenler AKP’liler tarafından yalanıp yutuldu. Sadece yaşananları yazan gazetecilere saldırdılar.

Bugün AKP şefi, işbirlikçi Erdoğan patronu ABD başkanı Trump ile görüştü.

Bu görüşmeyi kapabilmek için neredeyse ülkeyi ABD’nin önüne serecek olan Erdoğan’ın kapalı kapılar arkasında neyi ne karşılığında sattığı pek yakında daha ayrıntılı ortaya çıkacaktır. Ancak bilinen kadarı ile 300 Boeing yolcu tipi uçak antlaşması imzalandı. Görüşme karşılığında 300 Boeing uçak alacaklarının görüşme öncesi duyulması sonrası Erdoğan bunu yalanlamıştı ancak günün sonunda yalancının kendisi olduğu ortaya çıktı yine. Evet doğruydu; salt bu görüşme için 300 Boeing uçak satın alacakları antlaşmayı imzaladı AKP iktidarı.

Peki başka?

Toplantıya girmeden önce Trump’ın özellikle Erdoğan’ı aşağılayan, küçümseyen açıklamaları dünya basınına yansıdı. Bunun inkar edilecek yanı yok. Trump açıkça “Hileli seçimleri herkesten daha iyi bilir.” dedi.  Devamında ise “Çok iyi bir ilişkimiz var. Rahip Brunson’ı serbest bıraktı ve 35 yıllığına hapse atılmıştı, bunu durdurması gerekiyordu; onu aradım ve kendisini serbest bıraktı. Bunu asla unutmam. 35 yıllık hapis cezasından kurtardı kendisini. Kendisini burada konuk etmek gerçekten büyük mutluluk”  cümleleri ile Erdoğan’ın kendisinin sözünden çıkmayan sadık bir işbirlikçisi olduğunu tekrar dünyaya duyurdu.  Tabii bu arada AKP faşizminin “yargı bağımsızlığı” yalanının ne kadar ucuz ne kadar adi olduğu da tekrar gözler önüne serildi. Tek bir emirle mahkemeler Trump’ın istediği yönde karar vermişti…

Sadık ABD işbirlikçisi Erdoğan da “Bu ziyaretimizi BM Genel Kurulu ile iç içe olunan bir dönemde gerçekleştirdiğimizden dolayı çok mutluyuz. Gerek Sayın Trump’ın birinci döneminde gerekse ikinci dönemde Türkiye-Amerika ilişkilerinde farklı bir dönemi yaşıyoruz. Gerek F-35 konusu gerek F-16 konusu gerekse de Halkbank konusundaki aramızdaki ilişkileri etraflıca konuşma fırsatı bulacağız. Heybeliada okuluyla ilgili üzerimize ne düşerse zaten yapmaya hazırız” ifadelerini kullandı.  Yani sen Halkbank’ta benim kirli çamaşırlarımı ortaya serpme ben senin her istediğini fazlasıyla yapmaya hazırım dedi tüm utanmazlığıyla…

Görüşme sonrası da gazetecilerin sorularına yanıt veren Trump yine Erdoğan ve AKP iktidarından isteklerini dile getirdi.

Buna göre:

Trump, “Erdoğan tarafsız olmayı seviyor, ben de severim ancak o bu mevzuya dahil olduğu zaman çok farklı sonuçlar alabilecek biri. Dolayısıyla şu anda yapabileceği tek şey Rusya’dan petrol almamak” dedi.

Erdoğan ise görüşmede güya bir istekte bulunmuş: Suriye yönetimine, yani Colani’ye yaptırımların kaldırılması. ABD tarafından iktidara getirilen Suriye yönetimi ABD’nin emrinden çıkamaz. Yaptırımların kaldırılması zaten ABD yönetiminin ve tüm emperyalistlerin gündeminde. Kimi zaten yaptırımların tümünü veya önemli kısmını kaldırmış durumda.  Erdoğan dostlar alış verişte görsün misali istek dile getiriyor.

Yani görüşme Erdoğan’ın isteklerini dile getirdiği değil talimatlar aldığı bir görüşme olarak tarihe geçti. ABD BaşkanıTrump, işbirlikçi Erdoğan’la Beyaz Saray’da yaptığı görüşme için, “Harika bir görüşmeydi” dedi.

Görüşmenin harika geçtiği kesin. Ancak bu harikalık ülkemiz için değil, ABD emperyalizmi içindir…

Sosyal ağlarda paylaşın