Ülkemizde işçinin emekçinin hayatı sudan ucuz. Çalışan, evine iki lokma götürebilmek için gecesini gündüzüne katan milyonlar açlıkla boğuşuyor.
Alın teri döküyor ama çocuğunun en ufak ihtiyacını karşılayamıyor.
Bu da yetmezmiş gibi patronların daha fazla kar etmek uğruna almadıkları önlemler yüzünden hergün ölüyor.
Dizginsiz süren kapitalist sömürü, geçim sıkıntısına mahkum ettiği milyonları can güvenliği olmadan çalışmak zorunda bırakıyor.
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi yayınladığı rapora göre ülkemizde bu yılın ilk altı ayında 842 işçinin hayatını kaybettiğini açıkladı.
İş kollarına göre yaşanan katliamı rapor eden İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi en fazla ölümün yaşandığı sektörün inşaat ve yol olduğunu belirtmiş. İnşaat sektörünü sırasıyla tarım, taşımacılık, ticaret/büro ve Metal sektörü takip ediyor…
Sömürünün, doymazlığın, katliamın boyutunu görmek açısından çok önemli bir boyut ise ölenlerin 22’sinin çocuk olması. 49’unun ise mülteci…
Ülkemizde çocuklara çocukluklarını yaşama imkanı vermeyen bu düzen çalıştırıyor ve ölümlerine sebep oluyor.
Bu 6 ay içinde ölen 22 çocuğun katili AKP faşizminin başında olduğu bu düzendir…