13 Şubat’ta yaşanan katliam ile ilgili bazı gerçekler asla unutulmaması gerekiyor.
- Madendeki göçük sonrası 9 işçiyi arama çalışmaları devam ederken Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 4 günde 11 maden projesine onay verdi.
Bu onayla birlikte orman, tarım ve mera alanlarını kapsayan 190 futbol sahası büyüklüğündeki alan, talan edilmesi için verilmiş oldu.
- AKP faşizminin İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya 19 şubat akşamı yaptığı açıklamada “Kütlenin daha aktif hale gelme riskini görünce, arama faaliyetini durdurduk.” dedi. Yani 9 emekçi toprak altındayken, ve bölge doğasının yok olması riski varken üretim (talan) durmamış.
- Altın madenindeki atık yığını sekiz metrelik yüksekliği geçmemesi gerekirken, bu sınır aşılmış. Yığının yüksekliği 30 metrenin üzerine çıkmış.
- Toprağa solüsyon verilmiş ve madende dinamit patlatılmış.
Saatler önce boşaltıldığı halde şirketin 3 yabancı yetkilisi içeriyi görmek istediği için işçiler sahaya sokulmuş!(Emperyalistlerin canı tatlı. Köle olarak gördüğü emekçi halkımızı kullanıyorlar) - Emperyalizm halkımızı katlediyor. Halkımızın katliamı sadece bu olayla ölenler ile sınırlı değil. Doğayı zehirlemelerinden kaynaklı, kanser gibi hastalıklardan yaşanan ölümler, sakatlıklar, hastalıklar…
- Bölge köylerde yaşayan köylüler içme suyunu kullanamıyor. 11 senedir su içmekten korkan köylüler su sıkıntısı çekiyor.
Sosyal ağlarda paylaşın