İKİ YILDA 89 HASTA TUTSAK HAPİSHANELERDE KATLEDİLDİ!
İHD İzmir Şubesi, 26 Ekim Hasta Hakları Günü dolayısıyla bir basın toplantısı düzenleyerek, hapishanelerdeki hasta tutsakların serbest bırakılmalarını talep etti.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi tarafından 26 Ekim’de dernek binasında düzenlenen basın toplantısında, Hasta Hakları Günü ve Türkiye hapishalenerindeki tutsaklarla ilgili bilgi verildi.
Toplantıda konuşan İHD İzmir Şube Hapishaneler Komisyonu Sözcüsü Ahmet Çiçek, Dünya Tabipler Birliği’nin 1981 yılında yayınladığı Lizbon Bildirisi neticesinde 26 Ekim’in Dünya Hasta Hakları Günü olarak kabul edildiğini vurguladı.
Çiçek, 30 Eylül 2021 tarihi itibari ile Türkiye hapishanelerinde 278 bin 711’i erkek, 11 bin 467’si kadın ve bin 896’sı çocuk olmak üzere 294 bin 74 tutuklu ve hükümlü bulunduğunu belirterek, 2020 yılı haziran ayı tespitlerine göre 604’ü ağır olmak üzere en az bin 605 hasta tutuklu ve hükümlü bulunduğunu belirtti.
‘HAPİSHANELERDE PEK ÇOK SAĞLIK HAKKI İHLALİ YAŞANIYOR’
Hapishanelerde pek çok sağlık hakkı ihlali yaşandığını söyleyen Çiçek, hasta haklarına ilişkin bir diğer konunun ise tedavileri gerektiği gibi yapılmayan mahpusların hapishanelerde vefat etmesi olduğunu vurguladı. Çiçek şöyle konuştu:
“2020-2021’de 89 Hasta Tutsak Hapishanede Öldü”
Basın toplantısında hasta tutuklu ve hükümlülerin hapisahenelerde gerektiği gibi tedavisinin yapılmaması sonucunda hapishanelerde çok sayıda ölümün meydana geldiği belirtilerek şöyle denildi:
“2020 yılı başından bugüne kadar tespit edebildiğimiz kadarıyla 89 hasta tutuklu hükümlü yaşamını yitirmiştir. Bunların 23’ü Covid-19 nedeniyle yaşamını yitirmişken, 6’sı ise ölüm sınırına geldiklerinde tahliye edilmiş ve çok kısa bir zamanda yaşamlarını yitirmişlerdir.”
TALEPLER:
Toplantının sonunda hasta tutuklu ve hükümlülerle ilgili şu talepler dile getirildi:
-Hapishanelerde bulunan ağır hasta tutuklu ve hükümlülerin tümü tam teşekkülü herhangi bir hastane raporuna istinaden derhâl salıverilmeli, tedavileri ailelerinin yanında sürdürülmeli ve sağlık sigortası devlet tarafından karşılanmalıdır.
-Resmi olmayan açıklamalara göre sadece 2020 yılında Adli Tıp Kurumu, 1330 kişiye “hapishanede kalabilir” raporu vermiştir. Tedavi ve bakım süreçlerinin hapishane koşullarında yürütülmesinin imkânsız olduğu mahpuslar için dahi ‘hapishanede kalabilir’ raporları veren Adli Tıp Kurumu, sağlık sebebiyle infazın ertelenmesi raporlarında son ve tek merci olmaktan çıkarılmalıdır.
-Sağlık sebebiyle infazın ertelenmesi kararlarında cumhuriyet savcılarının takdir yetkisi kaldırılmalı, hastanelerin verdiği raporlar esas alınarak cezaların infazları ertelenmelidir.
-Hasta tutuklu ve hükümlülerin infaz ertelemesi önündeki “toplum güvenliği bakımından tehlike” kriteri kanundan çıkarılmalıdır.
-5275 sayılı Ceza İnfaz Yasası’nın 16. maddesi uyarınca; ihtiyaç duydukları tedaviye hapishanede erişemeyen ağır hasta tutuklu ve hükümlülerin gerekli tedavilerinin dışarıda gerçekleşmesi için tam teşekküllü hastanelerin sağlık kurulları ve bağımsız hekimlerin düzenleyeceği raporlar üzerine, ağır hasta tutsakların infazlarının ertelenmesi sağlanmalıdır.