Adettendir, Adalet Bakanlığı devir teslim töreninde protokola göre konuşmalar yaptılar.
Muhtemeldir ki, birbirlerinin ayağını kayırmak, gözünü oymak için uğraşmışları, ama onlardan hiç sözetmediler.
Hapishaneler sorun dolu, yargı mekanizması sorun dolu, Anayasa Mahkemesi başkanı bile, adil yargılanma olmadığından sözeiyor; ama bunlaran da sözetmediler.
Sözettikleri iki konu üzerine ise, onlara bir hatırlatmada bulunmak zorunlu oldu:
BAKAN BİR HÜKÜM MERCİİ’Nİ UNUTTU!
Abdülhamit Gül, devir teslim törende yaptığı konuşmada Tayyip Erdoğan’a yağcılık görevini yerine getirdikten sonra, konuşmasına şöyle devam etti: “Çalışmalarda önemli reform belgeleri ortaya koyduk. Adaletin, devletin temeli olduğu, adaletin herkes için objektif bir biçimde korunması için elimizden geleni yaptık. En büyük hakem milletimizin ve Allah’ın bu konudaki hükmüdür.”
Bakan’ın unuttuğu bir hüküm mercii daha var: Halk!
Ve tarih tanıktır ki, asıl hüküm onundur.
Peki Abdülhamit Gül hakkınaki hüküm sizce nasıl olur?
Bunun için sadece Abdülhamit Gül’ün Adalet Bakanlığı’nın adaletsiz yargılamalarıyla iki kere müebbet hapse mahkum olan ve bunu protesto için ölüm orucu yaparak şehit üşen Mustfa Koçak’ı hatırlamak yeterlidir.
Mustafa Koçak, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün kapısının önünde ölerek, Gül’ün ONURSUZLUĞUNU TÜM DÜNYAYA İLAN ETMİŞTİR.
Halkımız Mustafa Koçak’ın ölümüne “her evden bir cenaze kalktı” sanki demiştir.
Her evden, Abdülhamit Gül’le ilgili bir hüküm çıkmıştır:
“Katilsin!
Adaletsizliğinin, Koçak’ın hesabını vereceksin.”
ADALET BEKLENTİSİNİ BİLİYOR MUSUNUZ GERÇEKTEN?
Bozdağ ise konuşmasının bir yerinde şöyle diyor:
“Anayasa’ya sadakat içinde vazifemizi yerine getireceğiz. Milletimizin adaletten beklentilerini biliyoruz. İnşallah önümüzdeki süreçte yapacağımız çalışmalarla birlikte olacağız.”
Bakanlara soruyoruz buradan:
Halkın adalet beklentisini biliyor musunuz gerçekten?
Bunu bilmek için, Mustafa Koçak’ın haykırışlarını, Helin Bölek’in, İbrahim Gökçek’in, Ebru Timtik’in haykırışlarını duymuş olmanız lazım.
Duydunuz mu?
Bunu bilmek için şu ana hücreleren yükselen Sibel Balaç’ın, Gökhan Yıldırım’ın sesini duyuyor olmanız lazım.
Duyuyor musunuz?
