Türkülerimizi Söylemek İçin… Hücre Hücre Eridi Bedenlerimiz (Grup Yorum)

“Her şeyimizi elimizden alabilirler
ama
türkülerimizi alamazlar”


                                     (Salvador Allende)

“Bu konseri yapabilmek için her gün hücre hücre eridi bedenlerimiz. O yüzden Grup Yorum Halktır Susturulamaz. ” dedi Grup Yorum.


Neden mi?
Çünkü,


Dün, 9 Ağustos 2020, Grup Yorum’un Halk konseri vereceği gündü. Grup Yorum’un Yenikapı’da gerçekleştireceği “9. Bağımsız Türkiye Konseri” için toplananlara polis saldırdı, çok sayıda kişi işkence ile gözaltına alındı. Basın mensuplarının kayıtları zorla silindi.

Yok yok daha da geriye gidelim, çok değil biraz. Helin Bölek’in şehit düştüğü güne yahut İbrahim Gökçek’in şehit düştüğü güne mesela.
Ölüm Orucunun 288. gününde şehit düşen Helin Bölek ve yine Ölüm Orucunun 323. gününde şehit düşen İbrahim Gökçek’in taleplerini bir kez daha sıralayalım:

Yok yok daha da geriye gidelim, çok değil biraz. Helin Bölek’in şehit düştüğü güne yahut İbrahim Gökçek’in şehit düştüğü güne mesela.
Ölüm Orucunun 288. gününde şehit düşen Helin Bölek ve yine Ölüm Orucunun 323. gününde şehit düşen İbrahim Gökçek’in taleplerini bir kez daha sıralayalım:

  1. İdil Kültür Merkezi’nin basılmaması
  2. Konser yasaklarının kaldırılması
  3. Üyelerinin terör listelerinden çıkarılması
  4. Tutuklu üyelerinin serbest bırakılması
  5. Haklarında açılan bütün davaların düşürülmesi

Konser veremeyen sanatçılar, adaleti sağlayamayan mahkemeler, savunma yapamayan avukatlar kısacası mesleğini yapması gerektiği gibi yapamayanlarla dolu bir memleket.


Tutsak edilen, işkence gören, gözaltına alınan, tehdit edilen kendi memleketinde huzursuz edilen halk. Konser provası yaparken Grup Yorum üyelerinin sahneden atılması, ve daha sonra adeta sakat bırakmak amaçlı saatlerce kaba dayak işkencesine maruz kalan, kaburgası kırılan, eli ezilen, kulağı patlayan, burnu kanayacak kadar işkence görenlere düşman bu düzen.


Kendinden olmayan herkese düşman, kendisinden olanında arkasından kuyusunu kazıyan memleketimizi yöneten zihniyet bu.
Konseri yasaklayan, dinleyenleri işkence ile gözaltına alanlar biliyorlar ki o sahneden yükselen ses Helin’in İbrahim’in sesi. Yani Zaferin sesi olacak. İşte bu yüzden saldırıyor, gözaltına alıyor, işkence ediyorlar. Bir konsere dahi tahammül edemeyen iktidarın sahipleri yükselişte olan Türkiye’den bahsediyorlar. Bu mu sizin yükselişiniz?


Bu konseri yapabilmek için her gün hücre hücre erirken bedenler, AKP iktidari haklı talepleri kabul ederek durdurabileceği ölüm oruçlarını, daha da işkencehaneye dönüştürdü her yeri. Hapishane müdürleri, savcılar, mahkemeler ve hastehaneler.


Hayat kurtarmak için tıp yemini eden, yani namus şeref yemini eden hastehane müdürleri, hemşireleri ve doktorları dahil a dan z’ye her çalışanı birer işkenceciye dönüştüler. Hayat kurtarmayı değil katil olmayı seçtiler.
Heline, İbrahime ve en çok zulüm ettikleri Mustafa Koçak‘a zulmettikleri, onları katlettikleri gibi şimdi de ölüm orucundaki halkın avukatlarını katletmek istiyorlar.

Grup yorum tarihten bugüne sesleniyor:


“Türkülerimizi söyletmiyorlar bize korkuyorlar,
Görmekten, duymaktan, dokunmaktan korkuyorlar.”


Grup yorum bugünden geleceğe sesleniyor:
“Gözaltılarla tutuklamalarla ezgilerimizi susturamazsınız.
Sizi korkutan milyonların hep bir ağızdan türkülerimizi söylemesi…

Korkun, daha çok korkun! türkülerimiz ülkemizin dört bir yanında halkımızın olduğu her yerde söylenecek Grup Yorum.”


Son sözü, direnenler söyleyecek!
Son türkü, bizim türkülerimiz olacak.


Sosyal ağlarda paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.