Halkın Hukuk Bürosu (HHB), Ali Osman Köse’nin sağlık durumuyla ilgili, bugün 30 Mayıs’ta bir açıklama yaptı.
HHB açıklamasında, Ali Osman Köse’nin tedavisinin engellenmesi sonucunda kanser hücrelerinin yayılmasına dikkat çekilerek şöyle denildi:
“Müvekkilimiz Ali Osman KÖSE, 37 yıldır hapishanede olan, tecridin hasta ettiği bir tutsak.
Böbreğinde oluşan kanser bugün; böbrek üstü bezine, dalağına ve muhtemelen pankreasına
yayılmış durumda.
Tümörün alınması için yapılacak ameliyat yaşamı için çok büyük bir risk arz
ediyor.
Hekimler, kanserin bu ölçüde yayılmasının 2-4 yıl arası bir sürede mümkün olacağını belirtiyor.
Ali Osman KÖSE bu süreçte Tekirdağ Devlet Hastanesine, Tekirdağ Şehir Hastanesine, Namık
Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine, Adli Tıp Kurumu’na götürüldü.
Bu hastanelerin hiçbirinde Ali Osman KÖSE’nin kanser hastası olduğu tespit edilmedi.
Neden?
Ali Osman KÖSE bu hastanelerin yalnızca birinde gerçekten muayene edilmiş olsaydı, elle muayene ile dahi anlaşılan bu tümör tespit edilebilir ve tedavisine daha erken başlanabilirdi.
Bu durum basit bir ihmal değildir, Ali Osman KÖSE özelinde hasta tutsaklara yönelik yürütülen katletme politikasının sonucudur.
Ali Osman KÖSE için verilen “tek başına hapishanede kalabilir, infazına devam edebilir” yazan
raporlar bilimsel, tıbbi değildir, bu raporlar siyasi raporlardır.
Ali Osman KÖSE, Adli Tıp Kurumunun 3. Ihtisas Dairesi’nde 1994’te gördüğü işkenceden beri
böbrek ağrısı çektiğini söylediğinde ona “Efendi, böbreklerinde bir şey olsaydı senin rengin böyle
olmazdı.” diyen doktor, müvekkilimizi muayene bile etmeden raporu imzalayan doktorlar, hepsi
hastalığının ilerlemesinin sorumlularıdır,
Ali Osman KÖSE’nin kendi seçtiği hekimler tarafından muayene edilmesi talebimiz, tedavisi için
tahliye edilmesi talebimiz ve COVID-19 geçiriyor olması nedeniyle tahliye edilmesi talebimiz
aynı ayrı reddedildi. Çetelerin, mafyaların her istediğini yerine getirenler hasta tutsaklara insani
koşullarda tedavi olmayı, yaşamayı çok görüyor. Alaattin Çakıcı’nın arzu ettiği çatal kaşık
markası için bile “gereklidir” raporu yazan doktorlar Ali Osman KÖSE’ye “tek başına kalabilir”
dediler. Bir an önce yapılması gereken ameliyatı ise “doluluk, yoğunluk” gerekçeleriyle
geciktirdiler.
Anayasa Mahkemesine tedavisinin sağlanabilmesi için yaptığımız tahliye başvurusuna hala bir
yanıt verilmedi.
Devlet bütün kurumlarıyla Ali Osman KÖSE’nin hastalığının ilerlemesinden sorumludur. Ali
Osman KÖSE bir an önce tahliye edilmeli ve tedavisi sağlanmalıdır.
HASTA TUTSAKLARA ÖZGÜRLÜK!
ALI OSMAN KÖSE’YE ÖZGÜRLÜK!
HALKIN HUKUK BÜROSU