Kasım ayının 28’inde faşizmin meclisinde “11. Yargı Paketi” adı verilen bir yasa değişikliği kabul edildi.
Pakette, bir yanda halkı katledenleri serbest bırakmak için yapılmış düzenlemeler, diğer yanda ise, devrimcilere daha ağır cezalar ve kısıtlamalar getiren düzenlemeler var.
Halkın Hukuk Bürosu, 11 Yargı Paketi ile ilgili
“11. YARGI PAKETİ İLE 6 ŞUBAT DEPREM DAVALARINDAKİ MÜTEAHHİTLER SERBEST BIRAKILACAK!” başlıklı bir açıklama yaptı.
Aşağıda bu açıklamayı yayınlıyoruz (altbaşlıklar GHA tarafından konulmuştur):
“28 Kasım 2025 tarihinde 11. Yargı Paketi Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edildi. Söz konusu kanun değişikliği; bir torba yasa uygulaması olması nedeniyle pek çok kanunda sessiz sedasız değişiklikler gerçekleştirildi.
Yapılan değişiklikle Ceza Kanunu, İcra İflas Kanunu, İnfaz Kanunu, Kamu İhale Kanunu ve Avukatlık Kanunu gibi pek çok kanunda değişiklik yapıldı. Kamuoyunda “Covid Düzenlenmesi” olarak yer alan düzenleme de yapılan değişiklik neticesinde kanunlaştı.
Buna göre suç tarihi 31 Temmuz 2023 tarihinde önce olan adli suçtan ceza alan hükümlülere 3 yıl daha erken açık ceza infaz kurumuna ayrılma veya kalan ceza miktarına göre denetimli serbestliğe çıkma hakkı tanındı. Yapılan bu değişiklikte 3713 sayılı kanun kapsamında yer alan Siyasi Suçlar kapsam dışında bırakıldı.
Yapılan bu düzenleme açık bir şekilde suç tarihi 31.07.2023 tarihinde önce gerçekleşen iş katliamı, maden katliamı ve deprem katliamı davasında yer alan sanıkların tamamının tahliye edilmesinin önünü açmaktadır.
6 ŞUBAT DEPREM KATLİAMI SANIKLARININ TAHLİYESİNİN ÖNÜ AÇILDI
Düzenleme neticesinde zaten büyük kısmı yargılama aşamasında tahliye edilen 6 şubat deprem davası sanıklarının istisnasız tamamının tahliye edilmesinin önü açılmıştır. 14 Ekim 2022 tarihinde Amasra Katliamını gerçekleştiren sanıkların tahliyelerinin önü açılmıştır. Bunun gibi pek çok
halkın kitlesel halde katledildiği davada tahliyeler gerçekleşmesi beklenmektedir.
Bu durum açık bir şekilde bu ülkede halkı katletmenin, işçileri katletmenin bir cezası olmadığını; katillerin aklandığını göstermektedir. Katiller ve tecavüz suçunu işleyenler bir yandan tahliye edilirken yapılan düzenleme ile, adli suçtan hapishane içerisinde işlediği iddia edilen suçlar nedeniyle hüküm giyen ve bu nedenle cezaları örgüt üyeliği suçları ile birlikte içtima edilen pek çok müvekkilimiz ise tahliye edilmeyecektir.
Bu durum açık bir şekilde Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı bir durumdur. Suç aynı, ceza aynı olacak ama dışarıda bulunan bir kişi açık hapishaneye dahi girmeyecektir. Ancak siyasi suçları nedeniyle hükümlerini tamamlamış müvekkillerimize adli suçtaki tüm cezası, kapalı hapishanede infaz ettirilecektir.
FAŞİZM KATİLİNİ KORUMAKTA, MUHALEFETİNİ YOK ETMEK İSTEMEKTEDİR!
Yapılan bu düzenleme açık bir şekilde “Kuyu Tipi İnfaz Rejimi”dir. Düşünce suçlusu kuyulara atılmakta; 6 Şubat 2023 tarihinde 55 binden fazla insanın 11 farklı şehirde katledilmesine yol açan sanıklar tahliye edilmektedir.
Faşizm katilini katilini korumakta; muhalefetini yok etmek istemektedir.
Ne yaparsanız yapın; Katliam davalarında adalet mücadelesi vermekten, Soma’da Amasra’da Maraş’ta Adıyaman’da katliam davalarını takip
etmekten vazgeçmeyeceğiz.”
