Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) iyi ve kötü huylu tümörler nedeniyle 2018’de gerçekleşen ölüm oranıyla ilgili bir rapor yayınladı. Trakya Bölgesi kanserde birinci sırada. Türkiye’de her sekiz ölümden birinin nedeni kanser.
Ergene Nehri Havzası’nda Edirne, Tekirdağ ve Kırklareli’de yer alan sanayi tesislerinden çıkan atık suları herhangi bir kimyasal arıtma yapmadan nehre boşaltıyorlar.
TUİK istatistiklerinde « Kırklareli’de kanser nedeniyle ölüm oranları 2017 yılında yüzde 23,31. Bu oran 2018 yılında yüzde 24,6 » denildi.
“Trakya insanı nerede yaşarsa yaşasın yüzde 90’ı kanser adayı”
O bölgede kanserin hızla artış gösterdiği istatiklerle ortaya çıkan bir gerçek değil, yıllardır halkın duyurduğu bir durum. Talepler sonrası CHP Kırklareli Çevre Komisyonu, Kırklareli’de 2011-2018 yılları arasında görülen kanser vakalarıyla ilgili bir rapor yayımlamıştı aylar önce.
Raporda en dikkat çeken ifade ise şöyle, « Trakya insanı nerede yaşarsa yaşasın yüzde 90’ı kanser adayı ».
Kırklareli insanı için hastalıklar ve özürlü oranı yüzde 33 ile ortalamanın üzerinde olduğu belirtiliyor.
Trakya bölgesindeki Ergene Nehri üzerinde araştırmaların yapıldığı belirtilen raporda öne çakanlar şöyle :
« – Havzanın tek sulama nehri 4.sınıf su niteliğindedir (Hiçbir amaç için kullanılamayan su)
– Gıda ve topraktaki ağır metaller toksit düzeydedir.
– İçme sularında istenilen değerlerin üzerinde ağır metal bulunmaktadır.
– İlimizde 365 günün 176’sında hava kirliliği değerleri, Dünya Sağlık Örgütü’nün sınır değerlerini aştı. »
Gerçekleri Açıklayan Doktora Dava
Raporlar, istatistikler ortadayken devlet milyonlarca insanın sağlık güvencesini hiçe sayıyor, bu duruma ilişkin hiçbir şey yapmadığı gibi, gerçekleri ortaya çıkaranları susturmaya yöneliyor.
Bizzat Sağlık Bakanlığı tarafından, 2011 21016 yılları arasında kansere ilişkin hazırlanan rapor halktan saklandı, açıklanmadı. Bülent Şık isimli doktor bu raporu açıklayınca davalık oldu. Bakanlık Akdeniz Üniversitesi ile protokol yaparak yürüttü araştırmasını. Araştırmaya katılan Doktor Şık, Bakanlığın izni olmadan araştırmanın sonuçlarını açıkladığı nedeniyle ‘halkta infiale neden olduğu’ gerekçesiyle hapis istemiyle yargılanıyor.