İstanbul’un yoksul ve direnişçi mahallesi Gazi Mahallesi’nde 6 Eylül sabahı yine bir “operasyon” vardı.
Operasyonun hedefinde bu kez bir yayın organının bürosu vardı.
Halk Okulu Dergisinin teknik hazırlıklarının yapıldığı büroya yapılan baskında iki devrimci gazeteci gözaltına alınarak ardından tutuklandı.
Yüzlerce polis, helikopterler, tomalar, akrepler, zırhlı araçlar, mahalleyi ve dergi çevresini ablukaya aldılar.
Büroya yapılan baskında her yer talan edildi, üç kişi işkenceyle gözaltına alındı ve Halk Okulu Dergi bürosu mühürlendi.
8 Eylül’de Halk Okulu Dergisi emekçilerinden Yılmaz Viraner ve Oktay Kelebek tutuklanırken, misafir olarak orada bulunan Filiz Bab serbest bırakıldı.
BU BİR SAVAŞ!
Halk Okulu dergisinden yapılan açıklamada, operasyonu gerçekleştirenlerin “savaşa gider gibi” geldikleri belirtilmişti.
Doğrusu da buydu zaten.
Onlar savaşa gelmişlerdi.
Bu gerçekle yalanın savaşıydı.
Bu devrimci basın mevzisiyle faşizmin savaşıydı.
1996 Aralık ayından bu yana, devrimci basının en ön mevzisinde çarpışan dergileri susturmaya çalıştı faşizm.
Susturamadı.
Savaş sürüyor.
Halk Okulu’na bir kez daha saldırdılar bu savaşta.
HALK OKULU’NDAN AÇIKLAMA:
Halk Okulu Dergisi tarafından 6 Eylül’deki baskınla ilgili yapılan açıklamada şunlar belirtildi:
Bugüne Kadar Susmadığımız Gibi Bundan Sonra da Susmayacağız!
AKP’nin Yasal Zorbalıklarını Kabul Etmeyeceğiz!
AKP’nin eli kanlı polisleri 6 Eylül günü (bugün) Halk okulu dergimizin teknik hazırlıklarını yaptığımız Ozan Yayıncılık’ın
İstanbul Gazi Mahallesi’nde bulunan bürosuna düşman topraklarına girercesine saldırarak geldi. TOMA’ları, akrepleri,
helikopterleri onlarca polisi, uzun namlulu silahları, özel harekât ekipleriyle Fevzi Çakmak Caddesi’ni saatlerce trafiğe
kapattı. Öğlen 11.00 saatlerinde başlayan polis ablukası akşam 18.30 sularında hala devam etmekteydi. Akşam
saatlerinde girebildiğimiz Ozan Yayıncılık bürosunun uydurma gerekçelerle mühürlendiğini, tüm teknik
malzemelerimizin, demir kapılarımızın AKP’nin hırsız polisleri tarafından çalındığını gördük.
Ne Mühürleriniz Ne Yalanlarınız Ne De İşkenceleriniz Bizi Yıldıramayacak!
Ahlaksızsınız, korkaksınız, hırsızsınız. Sizin suç sayarak mühürlediğiniz büromuzda bulunan demir kapılarımız oraya
taşındığımız 2014 yılından beri var. Bu sekiz yıl içerisinde en az sekiz defa basıldığında orada olan demir kapılarımız
“suç” değildi de şimdi mi “suç” oldu. AKP’nin yasal zorbalıklarına karşı demir kapılarla güvenliğimizi almak bizim en
meşru haklarımızdan biridir. Halka gerçekleri anlattığımız ve umudun sesi olduğumuz için faşist yasalarınızla elinizi
kolunuzu sallayarak gelip bizlere işkence yapmanızı bekleyecek değildik. Sizlerin halk düşmanlığınız bizlerin
meşruluk temelimizi yaratmaktadır.
Ozan Yayıncılık’ta bulunan dergimiz emekçilerinden Oktay Kelebek ve Yılmaz Viraner ile misafirimiz olan Filiz Özçelik
Bab işkenceler ile gözaltına alındı. Arkadaşlarımızın gözaltına alınmasının üzerinden saatler geçmesine rağmen hala
polis ablukasının kalkmaması büromuzun terörize edilmeye çalışıldığının bir ispatıdır. Ne yaparsanız yapın halkımızın
yüreğinde bizi terörize edemeyeceksiniz. Çünkü halkımız kimin dost kimin düşman olduğunu bilmektedir. Asıl terörist
eli kanlı faşist AKP iktidarıdır. Elinizde onlarca devrimcinin, halkın evlatlarının kanı vardır. O pis kanlı ellerinizle
arkadaşlarımıza yaptığınız işkencelerinizin hesabını vereceksiniz!
Yönetemeyen AKP; adaletsizliği, açlığı halkımızın kanıksamasını istiyor. Ölüm orucu direnişçisi olan İleri Kızılaltun’un
da dediği gibi “Adaletsizliği kanıksamayacağız!”.
Matbaa yasaklarını, büro baskınlarını, işkenceleri, gözaltı ve tutuklamaları kanıksamayacak Aralık 1986 tarihinde
Yeni Çözüm ile çıktığımız bu yoldan milim sapmadan halkımıza gerçekleri anlatmaya devam edeceğiz.
Gözaltılar Derhal Serbest Bırakılsın!
Devrimci Basın Susturulamaz!
Halk Okulu Halkındır!
Halk Okulu Dergisi
