Demokratik, Yasal, Meşru Bir Eylemde
1 ölü
2000 yaralı
8400 gözaltı
1796 hapis cezası
368 kişi, vücutlarının bir uzvundan, bölgesinden ağır yaralar aldılar:
5 kişinin eli koptu,
21 kişi gözünü kaybetti,
204 kişi başından,
13 kişi elinden,
41 kişi gövdesinden,
68 kişi bacaklarından
16 kişi belinden yaralandı.
17 Kasım 2018’de Fransa’da bir eylem başladı. Eylemler, 17’nci haftasını doldurdu. O gün, kimse bu eylemin aylarca süreceğini ve bir çok ülkeye yayılacağını bilmiyordu. Eylem, akaryakıt zamları ve kötü ekonomik koşullara tepki olarak başladı. Zamlar, günlük hayatın ve çalışma koşullarının her gün biraz daha kötüleşmesi, tüm emekçilerin sorunuydu.
Bu nedenle eylem, kısa sürede yaygınlaştı. Fransayı yöneten sömürücülerin emekçilerin taleplerini karşılamaması nedeniyle de eylemler süreklileşti.
TALEPLERİ KABUL ET
YA DA
TALEP EDENLERİ SİNDİR
Fransa’da işbaşındaki Macron yönetimi, bu eylemler karşısında iki yoldan birini izleyecekti: Ya sarı yelekli emekçilerin taleplerini kabul edecek; ya da, eylemleri baskı ve terör yoluyla bitirme politikasını uygulayacak. Macron yönetimi ikincisini tercih etti.
Bu politika, sarı yeleklilerin eylemlerinin karşısında gaz bombalarına, tazyikli sulara, coplara dönüştü. Polisin kullandığı biber gazı kapsülünün isabet etmesi sonucu bir emekçi katledildi. Polisin saldırılarında, hükümet kaynaklarına göre, 2 binden fazla kişi yaralandı.
Ki bunlar, polis ve hastane kayıtlarına geçen yaralanmalardır. Polise de, hastahaneye de gitmeyen yüzlerce yaralı daha olduğu açıktır. İçişlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Laurent Lunez, polisin sarı yeleklilerin gösterilerinde şiddet uyguladığı şüphesiyle 140 soruşturma başlatıldığını açıklamak zorunda kaldı.
BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ MÜ?
Mediapart adlı internet sitesi tarafından hazırlanan bilançoda; 368 yaralı rakamının ayrıntılarına indiğimizde karşımıza başka gerçekler de çıkıyor, örneğin:
Yaralananların 56’sı gazeteci.
Bu rakam da gösteriyor ki, polis her saldırıda özellikle gazetecileri hedef alıyor.
Çünkü o gazeteciler, emekçilerin eylemlerini tarihe kaydediyor.
Devlet terörü ve sansür her zaman yanyanadır.
Fransız emperyalizminin burjuva demokrasisinde de bu değişmiyor. Üç Aydır Saldırıları Seyreden BM’nin ve Avrupa Konseyi, Fransa’ya Çağrılar Yaptılar!
Birleşmiş Milletler, üç aydır süren saldırılar sonucunda nihayet, 6 Martta bir açıklama yaparak Fransa’ya bir çağrıda bulundu.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet tarafından yapılan açıklamada, sarı yeleklilerin eylemlerindeki polis saldırılarıyla ilgili şu belirtildi:
“Aşırı güç kullanıldığı belirtilen vakalar hakkındaki tüm raporlara
ilişkin geniş kapsamlı soruşturma çağrısında bulunuyorum.”
Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Dunja Mijatovic de benzer bir çağrıda bulundu. Mijatovic tarafından yapılan açıklamada da, “Fransa’ya sarı yeleklilerin eylemlerinde
- insan haklarına daha saygılı olma,
- barışçıl gösteri özgürlüğüne aşırı kısıtlamalar getirmeme ve
- biber gazı kullanımını yasaklama” çağrısında bulunuldu.
Mijatovic, eylemlerde yaralanan kişi sayısının çok yüksek ve yaralanmaların da ağır düzeyde yaralanmalar olduğunu belirterek, “polisin
kamu düzenini sağlamak için uyguladığı yöntemin insan haklarına uygunluğunun sorgulanması gerektiğini” vurguladı.