Bu hafta, yeni bir filmi tanıtıyor ve öneriyoruz. Çok yeni bir film; 2022 yapımı. Adı, Silverton Kuşatması.
Film, Güney Afrika halkının özgürlüğü için fedakarca mücadele eden, bedel ödeyen “Silverton Üçlüsü”nün, Wilfred Madela, Steven Mafoko ve Humphrey Makhubo’nun hikayesidir.
Filmin künyesi şöyle:
Filmin Adı: Silverton Kuşatması (Silverton Siege)
Yönetmen: Mandla Walter Dube
Oyuncular: Arnold Vosloo, Noxolo Dlamini, Sarah Kozlowski, Thabo Rametsi
Yayın Yılı: 2022
Süre: 1 saat 41 dakika
“Silverton Üçlüsü” olarak bilinen bu üç savaşçı, Afrika Ulusal Kongresi’nin (ANC) Umkhonto we Sizwe adlı askeri kanadının gerillası idiler. Üçü de, Güney Afrika halklarına emperyalizm tarafından uygulanan ırkçılığa karşı gerçekleştirilen 16 Haziran 1976 Soweto Ayaklanması’ndan etkilenerek mücadeleye katıldılar.
Harekete katıldıktan sonra çok etkili eylemler yaptılar, isimleri bilinmemesine rağmen namları tüm bölgeye yayılmıştır.
Tabii buna karşılık, Güney Afrika ırkçı rejiminin de hedefi oldular; Faşist rejime göre, yakalanmaları, yok edilmeleri gerekiyordu.
Filmde gelişmelerden kısa bölümler aktaracak olursak, şunları belirtebiliriz:
ANC’ye bağlı gerillalar 25 Ocak 1980’de Rooiwal Elektrik Santrali’ne karşı sabotaj eylemi yaparlar.
Çünkü; 16 Haziran Soweto Ayaklanması’ndan sonra birçok gerilla katledilmiş, tutuklanmış, ya da sürgüne gönderilmiştir. Gençler de kendilerinde sorumluluk hissederek işgale, ayrımcılığa-ırkçılığa karşı düşmana ait olan her yeri vurmayı görev bilmektedir. Umkhonto we Sizwe üyesi gerillalar, Güney Afrika’nın bir çok yerinde sabotaj eylemlerine başlarlar.
Eylemler bu zeminde gelişip yaygınlaşır.
İkinci hedef daha büyük ve düşmanın önemle koruduğu Seahorse Petrol Deposu’dur. Lakin bu eylem sırasında hesaba katılmayan bir durum gelişir.
Benzin istasyonuna baskın yapacak dört kişinin içinde; grubun önderi Calvin Khumalo (Thabo Rametsi) Terra Mabunda (Noxolo Dlamini) Sechaba (Tumisho Masha), Masego vardır. Ne var ki Calvin olay mahallinde bir tuzak olduğunu sezer ve polis ile kovalamaca başlar. Bu kaçış sırasında Masego katledilir.
Bu durumda hızla hedef değiştirilir ve Pretoria merkezinde bulunan Volskas Bankası’na yönelirler.
Ve olaylar bu andan itibaren gelişir.
Eylem, bankada rehin alma eylemine dönüşür.
3 gerilla, bankaya girer ve çalışanları ve müşterileri rehin alırlar. Gerillaların talebi, Nelson Mandela’nın serbest bırakılmasıdır.
(Güney Afrika’da sürmekte olan Apaartheid (ırkçılık) rejimine karşı mücadelenin önderi olan Nelson Mandela, 1962 yılında faaliyetlerinden dolayı tutuklandı ve ırkçı rejim tarafından 27 yıl hapiste tutuldu.)
Filmin bundan sonrasında, rehin alma eyleminin akışı içinde,
bir eylemin ilkelerinin ne olup olmaması gerektiği,
savaşçılar arasındaki ilişkiler,
inisiyatif ve sorumluluk alma… gibi bir çok konu gündeme gelmektedir. Bu yanlarıyla da sonuçlar çıkarılabilecek bir filmdir.
“Yapılana kadar herşey imkansız görülür.”
Gerillalardan Calvin, eylemin başlangıcında bankaya girer ve şöyle der:
“Bu bir banka soygunu değildir”
Böyle söyleyerek orada bulunan çalışanları ve müşterileri rehin alır.
Evet, bu kesinlikle bir soygun değildir. Bu, politik bir eylemdir. Rehin almanın amacı da tamamen politiktir.
Hesapta olmayan bir biçimde gelişen rehin alma eyleminde Nelson Mandela’nin serbest bırakılmasını talep etmeye karar verirler.
Bu kararı verirken, bazıları bunun imkansız olduğunu söylerler.
Calvin onlara Mandela’nın şu sözüyle cevap verir:
“Yapılana kadar herşey imkansız görülür.”