İşgalci, katliamcı, işkenceci Siyonist İsrail, 7 Ekim saldırısının altından katliamla, işkencelerle kalkmaya çalışıyor.
Bunun için Gazze’ye havadan saldırırken, bir yandan da hapishanelerdeki tutsaklara saldırıya geçti.
Bir çok hapishanedeki tutsaklar, başka hapishanelere sürgün edildi. Tutsakların elektirikleri, iletişimleri kesildi. Ve bir çok hapishanede tutsaklara operasyon, arama adı altında işkence yapıldı.
Filistinli Tutsaklar Derneği Başkanı Kedura Fares tarafından 19 Ekim’de yapılan açıklamada şöyle denildi.
“İşgal hapishanelerinde yaşanan gelişmeler, bizi mahkumlara karşı neler yapıldığını açığa çıkarmaya itiyor. Birçok mahkumun uzuvları, bacakları ve elleri kırıldı ve işkence sonrasında yoldaşları onları tanıyamadı.”
FARES’TEN DÜNYAYA SESLENİŞ:
Fares’in açıklamasının devamında şunlar belirtildi:
“İşgal hapishanelerinde yaşanan gelişmeler, bizi mahkumlara karşı neler yapıldığını açığa çıkarmaya itiyor. Birçok mahkumun uzuvları, bacakları ve elleri kırıldı ve dayak sonrasında yoldaşları onları tanıyamadı. İsrail, başarısızlığının bedelini Filistinli tutsaklara ödetiyor ve sadece intikam amacıyla hareket ediyor.
Desteklediğiniz ilkeler konusunda sesinizi yükseltmek için tüm dünya ülkelerine sesleniyoruz, yoksa sömürgeci güçler olarak tarihinize mi döndünüz?”
FİLİSTİNLİ TUTSAK SAYISI, 7 EKİMDEN BU YANA
5300’DEN 10 BİNE YÜKSELDİ
Gazze’ye yönelik katliam saldırısı sürerken, gözden kaçan bir diğer nokta da İsrail’in Gazze çevresinde ve Batı Şeria’daki baskınlarında binlerce Filistinliyi tutuklaması.
7 Ekim’de 5300 olan tutsak sayısı, şu anda 10 bini geçmiş durumda.
TUTSAKLAR NEGEV’E SÜRGÜN EDİLDİLER
FHKC Tutsak Genel Sekreteri Ahmet Saadat ve diğer tutsaklar, Negev’deki Hapishanelere nakledildiler.
Nakledildikleri yerlerde tutsakların elektirik ve suları kesildi.
Televizyon yayınları ve dışarıyla her türlü iletişimleri kesildi. Negev Gözaltı Merkezi “Vahşetin ve barbarca davranışların merkezi” olarak nitelendiriliyor. Demokratik kurumlar, burayı Irak’ın işgali sırasında Amerikalıların kullandığı meşhur işkencehane Ebu Gureyb Hapishanesi’ne benzetiyorlar.