18 Kasım Perşembe günü Erdal Gökoğlu’nun Belçika’da hapsedildiği Andenne hapishanesinde kurulan bir mahkemede tahliye davası görüldü. Yaklaşık 1 saat süren davada heyetteki savcı tarafından Erdal’ın tahliye edilmesinin tehlikeli olacağı iddia edildi. Bunu da “hapishanenin kurallarına uymuyor, dışardaki kurallara nasıl uysun” diyerek savunuldu.
Sürekli olarak Erdal Gökoğlu’na haftalık veya aylık izninizi neden kullanmadınız ? sorularının sebebi ise anlaşılır değil. Eğer kullanılmayan bir hak varsa ya bu hakkı ona bildirmemişsinizdir ya da bu hakkı kullanmasına engel olmuşsunuzdur. Hapishanede bir çok hakkı kullandırtmadığınız gibi bu hakkı kullandırtmamış olmanız daha akla uygun görünüyor. Nitekim Erdal’ın ziyaret hakkı, herkesin olduğu bölüme geçmek hakkı halen verilmiş değil. Ancak mahkemenin Erdal’ın tahliye olmasına engelmiş gibi sürekli aynı soruyu tekrar etmeleri “tahliye olmasına engel bir şey yok, bari bunu bahane edeyim” düşüncesiyle olduğu düşünülüyor.
Ayrıca hapishanenin kurallarına uymuyor diye iddia eden hapishane idaresinin kendisi, “tek tip dayatması hukuksuzdur”, “tecrit uygulaması hukuksuzdur kaldırılmalıdır” diye mahkeme kararlarını uygulamıyor. Yani Erdal Gökoğlu değil hapishane idaresi yasalara, hukuka karşı geliyor…
Mahkemede savcının ısrarla tahliyesinin uygun olmadığını savunması hukuki değil siyasidir. Erdal Gökoğlu’nun ideolojisini, düşüncelerini savunmasıdır asıl sorun. Erdal’ın tahliyesi normal koşullarda tartışmasız olarak Belçika’ya geldiği gibi yapılmalıydı. Belçika yargısı hukuk kurallarıyla değil, Alman devletinin emriyle hareket ediyor…
Önümüzdeki günlerde açıklanacak olan mahkeme sonucu Belçika yargısının, Alman devletinin emrini sürdürüp sürdürmeyeceğini de göstermiş olacak.
Erdal Gökoğlu’na özgürlük komitesi mahkemenin görüleceği Andenne hapishanesinin önünde eylem yaptı. Sabahın erken saatlerinde hapishane önünde Erdal’ı yalnız bırakmayan Erdal Gökoğlu’na özgürlük komitesinin eylemini engelleme girişimleri etkili olamadı. 1 buçuk saat boyunca atılan sloganlarla Erdal Gökoğlu’nun yalnız olmadığı haykırıldı.