İzmir’de cuma günü gerçekleşen depremde yıkılan Rıza Bey Apartmanı enkazından 91 saat sonra 4 yaşındaki Ayda Gezgin sağ çıkarıldı.
4 yaşında bir kız çocuğunu 91 saat boyunca betonların altına gömen bu iktidar utanmadan çocuğun kurtarılma görüntülerinden kendisine kahramanlık hikayesi çıkarmaya çalışıyor. Cumhurbaşkanından, içişleri bakanına, sağlık bakanından, gerici sözde yardım kuruluşlarına kadar hepsi 4 yaşındaki Ayda’nın kurtarılma görüntüsünü paylaşarak duygu somurusu yapıyorlar. Bakın biz kurtardık demeye getiriyorlar.
Evet halk olarak sevindik o minik çocuğun 92 saatlik dehşet verici yasam mücadelesi kazanmasının ardından. Ama siz, mecliste göstermelik bir deprem araştırma önergesini açmaktan defalarca imtina eden, halktan topladığı deprem vergilerini saltanatlarına harcayan bu iktidar, bu düzen neye seviniyor?
Suçlusunuz. Katilsiniz. O kız çocuğunu oraya siz gömdünüz. Minik Ayda’nın annesi dahil 109 kişinin katili sizsiniz. Kendi sorumluluğunuzu, Ayda çocuğun kurtarılma görüntüleriyle örtmeye çalışıyorsunuz.
Ayda’nın 92 saat boyunca toprak altında yasadığı dehşetin sorumlusu sizsiniz. Hesap vermesi, yargılanması gerekenler sizlersiniz!
Halk olarak biz sevinçten gözyaşı doktuk. Minik bir kız tam 92 saat boyunca direndi yasama tutundu. Bunun sevincini yaşadık. 92 boyunca yasadığı dehşeti duşunduk bunun acısını yaşadık, hissettik. Öfkelendik. Döktüğümüz gözyaşları bundan ama ya sizinki? Sizinki timsah gözyaşları, duygu sömürüsü, katilin olay yerine gelip de kimse şüphelenmesin diye ağlaması gibi.
Sevindik çocuklarımız Ayda, Elif ve diğerleri enkaz altından çıktı. Ama sevinmek yetmez İzmir depreminde kaybettiğimiz 109 can için, minik çocuklarımızı enkaz altında 92 saat boyunca can çekiştiren bu düzene öfke duymuyorsak, geliyorum diyen diler depremlerde yasam mücadelesi verecek daha niceleri için örgütlenmiyor, mücadele etmiyorsak bu düzene karşı ne önemi var bu sevincin. Gözyaşı döküp vicdan rahatlatmış oluruz ancak. Ama sevindiğimiz, kahrolduğumuz kadar öfkeliysek ve mücadele ediyorsak iste o zaman yeni Ayda’lar böyle yasam mücadelesi vermek zorunda kalmayacak demektir.